İMAN

Allah Her Şeyi İşiticidir

Allâh her şeyi işiticidir. O’nun işitmesi bizim işitmemizden münezzehtir. O’na gizli kalan hiçbir ses yoktur.

Allah Her Şeyi Görendir

Cenâb-ı Hakk’ın görmesi de diğer sıfatları gibi zât-ı ilâhîsinin muktezâsındandır. O her şeyi hakkıyla görür. el-Basîr’dir. O’nun nazarına gizli kalan hiçbir şe

Allah'ı Zâtı Hakkında Düşünmek

Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri yoktan var eden kâinatın hâlıkı Allâh Teâlâ’yı kâmil mânâda idrâke insanın aklı kâfî gelmez ve âciz kalır. Bu itibarla

İslam’ın Ana Direği

Kelime-i şehâdet, bir çadırın ortasındaki ana direk gibidir. Bu ana direk olmazsa, çadır aslâ ayakta duramaz. Yâni hiçbir güzel amel Allâh katında bir semere hâ

Ahiret Hayatına Hazır Mıyız?

Ölümden sonra başlayacak olan yeni, sonsuz ve hayatın tâ kendisi olan ahiret hayatına başlayacağız.

Kelime-i Tevhid ve Anlamı

Kelime-i tevhid nedir? Kelime-i tevhidin okunuşu, anlamı ve faziletleri nelerdir? Kelime-i tevhid ile ilgili hadisler...

Son Durak

Ahiret, hem kötüler hem de iyiler için elzem bir âlemdir. Zîrâ iyilerin mükâfata nâil, kötülerin de cezâlarına dûçâr olmalarından daha tabiî bir şey olamaz.

Kıyametin Kopuşu Onunla Olacak

Kıyâmetin kopuşu İsrâfîl -aleyhisselâm-’ın Sûr’a üflemesiyle olacak ve diriliş de ikinci sûra üflenmesi ile gerçekleşecektir.

Peygamberimiz Ümmeti İçin En Çok Bundan Korkuyor

Efendimiz birgün ashabına bir soru sordu ve Peygamberimiz (s.a.s) ümmeti için en çok korktuğu şeyi şöyle anlattı...

Şehâdeti Zedeleyen Davranışlar

Şehâdeti zedeleyen davranışlar nelerdir? İslam'da şehit olmanın şartları nelerdir? İslam'da şehitliğin şartları nelerdir? Şehit nasıl olmalı? İslam'da şehit ve

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.