İMAN

Tevessül Şirk mi?

Allah Teâlâ, insanların birbirinden yardım istemesine izin vermiş ve biri kendisinden yardım istediğinde ona icâbet edip yardım edilmesini emretmiştir.

Rahmet ve Bereket Vesîlesi

Allâh’ın sâlih kulları, rahmet ve bereket vesîlesidirler. İnsanları Allâh’a itaate dâvet eder, ümmetin selâmeti için duâ ederler. Allah Teâlâ da dilerse bu sevd

Tevessül Nedir? Tevessül Nasıl Edilir?

Hakkʼa giden yollar, mahlûkâtın nefesleri adedince çoktur. Mühim olan, Cenâb-ı Hakʼtan gelen ve bizi Hakkʼa yaklaştıracak olan vesîlelerin farkına varıp onlarda

Vâsıtayı Gâye Edinme!

Teberrükün faydası, îman muhabbetinden ötürü mübârek varlıklara gösterilen hürmet sebebiyle Cenâb-ı Hakkʼın yardımını, rahmetini lûtfetmesi sâyesindedir.

Kelime-i Tevhid'in Önemi ve Fazileti

Kelime-i tevhîdin Allah katındaki yüksek kıymetini şu hâdise de ne güzel ifâde eder:

İnsanı Huzura Kavuşturacak Şey

Allah Rasûlü’nü sevmek, O’na itaati ve kalbî râbıta ile beraberliği gerektirir. Zira muhabbet, iki kalp arasındaki bir cereyan hattıdır ve sevginin seviyesi, bu

Gerçek Mü'minlerin En Yüce Gayesi

İlâhî muhabbet ve dostluğu temin edecek bir ahlâklanma neticesinde “Hak dostu” mertebesine erişebilmek, gerçek mü’minlerin en yüce gâyesidir.

İtaat, Teslimiyet, Sadâkat Nasıl Olmalıdır?

Şunu aslâ unutmamak gerekir ki hiçbir meşrû gayeye, gayr-i meşrû bir yoldan gidilemez. Bu yüzden, ulvî bir gayeye hizmet etme iddiâsıyla Allâh’ın yasaklarını mü

Bu Hayırdan Başka Hayır Yok!

Allah Rasûlü’nün terkisinde Enes bin Mâlik'in -radıyallahu anh- naklettiği ve müslümanların kulağına küpe olacak hadise...

Dünya ve Ahiret Sevgisi

Lokman Hakîm’in şu nasihati çok mühimdir: “Evlâdım! Âhiretin uğruna dünyanı fedâ et, her ikisini de kazanırsın. Fakat sakın ola ki dünyan uğruna âhiretini fe

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.