İMAN

Ölüm Kapıda Bekliyor

Ölüm, hiç kimsenin kaçamayacağı mutlak son. Buna rağmen, gaflete kapılıp ölümü unutuveriyor, şu fani diyarda sonsuza kadar yaşayacakmış gibi davranmaya başlıyor

Hak Din İslâm ve Muharref Dinlerde Kazâ ve Kader Anlayışı

Hak din İslâm ve muharref dinlerde kaza ve kader anlayışı nedir? İslâm’da kaza ve kader ne demektir? Yahudîlik ve Hristiyanlık’ta kader ve kaza anlayışı nedir?

Hak Din İslâm ve Muharref Dinlerde Ahiret Anlayışı

İslam'da ahiret anlayışı nasıldır? Berzah, kabir ve ahiret hayatı nedir? Kıyamet nasıl kopacak? Tahrife uğramış Tevrat’ta ebedî hayata ve âhirete dair bilgiler

Hak Din İslâm ve Muharref Dinlerde Kutsal Peygamber Anlayışı

Hak din İslam'da peygamber anlayışı nasıldır? İslam'da peygamberlerin sıfatları nelerdir? Yahudilik'te peygamber anlayışı nasıldır? Yahudilik'te ismi geçen peyg

Cehennem Nedir? Cehennem Nasıl Bir Yerdir?

Cehennem nedir, nasıl bir yerdir? Cehennemin isimleri nelerdir? Cehennem azabı nasıl olacak? Cehennem ve oradaki hayat, Kur'ân-ı Kerîm'de şu şekilde tasvir edil

Hak Din İslâm ve Muharref Dinlerde Kutsal Kitap Anlayışı

Hak din İslam ve muharref dinlerde kitap anlayışı nasıldır? İslam'da dört büyük kitap hangi peygamberlere geldi? Suhuf nedir? Yahudîlerin kutsal saydığı kaç kit

Adn Nedir, Adn Cenneti’nin Özellikleri Nelerdir?

Adn nedir, ne anlama gelir? Adn kelimesi Kur’an’da hangi anlamda/mânâda kullanılmıştır? Adn Cenneti nasıl bir yerdir? Adn Cenneti’ne kimler girecek? Cennâtü Adn

Neden Hamd Ederiz?

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bütün sözlerine nasıl başlardı? Allah’a neden hamd ederiz? Hamdin ve şükrün fazileti nedir? Allah’a hamd ve şükür hakkında şunları

Hak Din İslâm ve Muharref Dinlerde Melek Anlayışı

Hak din İslam ve tahrif olmuş, değiştirilmiş Hristiyanlık ve Yahudilik'te melek anlayışı nasıldır?

Hak Din İslâm ve Muharref Dinlerde İlah Anlayışı

Hak Din İslâm ve muharref dinlerde ilah anlayışı nedir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.