İnfak

Diğergâmlık, Bütün İnsanlığa Yardım Etmektir

Diğergâmlık, insanların sadece maddî ihtiyaçlarıyla değil bütün sıkıntılarıyla meşgul olmayı gerektirir.

Osmanlı Toplumunda Cömertlik

15. asırda Türkiye’yi gezen Fransız Bertrandon de la Broquiére şöyle der: “Türkler birbirlerine saygı duyan iyi niyetli insanlardı. Yemek yerken çoğu zaman gör

Dilencilere Para Vermek Doğru mu?

Dilencilere Para Verilebilir mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım anlatıyor.

Diğergâm Olmak Ne Demek?

İslâm’da bencillik, yani enâniyet yoktur. İslâm bencilliği şiddetle yasaklamıştır. Birlikte yaşadığımız bu dünyada diğer insanları da en az kendimiz kadar düşün

Din Kardeşlerimizin Dert Ortağı Olalım!

Allah dostları, yalnızların yanıbaşında, mâtemlerin civârında bulunarak kimsesizlerin kimsesi olurlar.

Allah'ın Sevdiği Bir Kul Olabilmek İçin...

Cenâb-ı Hak müʼminleri birbirine zimmetli kılmıştır. Allâhʼın sevdiği bir kul olabilmek için, bilhassa zor zamanlarda din kardeşliğinin gereğini yapmak, dert or

Din Kardeşine Yardım Etmenin Sevâbı

Müʼminler, bir Allâhʼa inanan, aynı Peygamberʼin ümmeti olan, aynı kıbleye yönelen, câmilerde omuz omuza saf tutan, birbirlerini kendisine emânet ve zimmetli gö

Etiyopya'da Kuraklık Hayatı Olumsuz Etkiliyor

Etiyopya, Afrika Boynuzu’nda yer alan büyük bir Doğu Afrika ülkesi.

Zekatı Terk Etmenin Tehlikesi

Zekât ve sadaka verirken edebe riâyet etmek çok mühimdir. Bilhassa veren, alana teşekkür hissiyâtı içinde olmalıdır. Çünkü onu farz olan bir borçtan kurtarıp ni

İmtihânın Büyüğü

Kâmil insanın eşyâ ile münâsebeti, bir geminin deniz ile olan münâsebeti gibi olmalıdır. Deniz, gemiye istinaddır. Lâkin geminin içine su girerse onu batırır, b

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.