KİM KİMDİR?

Hakîm Tirmizî (k.s.) Kimdir?

Hakîm Tirmizî (k.s.) kimdir? Hakîm Tirmizî (k.s.) hakkında kısaca bilinmesi gerekenler...

Hallac-ı Mansur (k.s.) Kısaca Hayatı?

Adı Hüseyin bin Mansur, künyesi Ebû’l-­Mu­gîs, lâkabı ve şöhreti Hallâc, nisbesi Be­yzâvî. “Ene’l-Hakk” sözüyle ünlü. İran’in Beyzâ şehri yakınında bulunan Tur’

Semnun Muhib (k.s.) Kimdir?

Adı Semnun bin Hamza, künyesi Ebu’l-­Ha­san ve Ebu’l Kasım. Nisbesi Bağdâdî, lâ­kabı Havvas. Aslen Basralıdır; fakat Bağ­dat’ta yaşadı ve orada öldü.

Kuran'-ı Kerim'de Adı Geçen 25 Peygamber

Kuran'da adı geçen peygamberler kimlerdir? İşte kutsal kitabımız Kuran'ı Kerim'de adı geçen peygamberler ve hakkındaki kısa bilgiler..

İbn Ata (k.s.) Kimdir?

Adı Ahmed ibn Muhammed, künyesi Ebu’l-Abbas, nisbesi el-Edemî. Zarif ve alim bir şeyh olarak tanınır. Bağdatlıdır.

Ali Bin Sehl İsfahânî (k.s.) Kimdir?

Adı Ali bin Sehl, künyesi Ebûl-Hasen nisbesi Isfahanı. Isfahan şeyhlerinin kudemâsından. Muhammed b. Yusuf el-Bennanın müridi, Cüneyd Bağdadî’nin arkadaşı. Ebû

İbnü'l Cella (k.s.) Kimdir?

Âdı Ahmed b. Yahya, künyesi Ebû Abdullah, nisbesi Bağdadî. Remle ve Şam’da yaşadı. Tasavvuf neşvesini babası Yahyâ el-Cellâ’dan aldı. Ebû Türab Nahşebî, Zünnûn

Yusuf Bin Hüseyin Razi (k.s.) Kimdir?

Adı Yûsuf bin Hüseyin, künyesi Ebû Yâkub, nisbesi Razî, İran’ın Cibal bölgesi şeyhlerinden. Zünnun Mısrî müridi. Ebû Türab Nahşebî ve Ebû Said Harraz ile çağdaş

Ruveym Bağdâdî (k.s.) Kimdir?

Adı Ruveym bin Ahmed, künyesi Ebû Mu­hammed, nisbesi Bağdadî. Dâvud Isfa­hânî’nin mezhebine bağlı bir fakih idi. Kıraat ilminde üstaddı. Bu ilmi, İdris bin Ab­d

Şems-i Tebrizi Hazretleri Kimdir?

Şems-i Tebrizi Hazretleri nerede ve ne zaman doğdu? Şems-i Tebrizi Hazretleri manevi yola nasıl girdi? Şems-i Tebrizi ve Mevlana Hazretleri hakkında rivayetler

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.