Kur'an ve Tefsir

İsra Suresinin 99. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 99. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Öldükten sonra dirilmeyi bildiren âyet; İsra suresinin 99. ayetinin Arapçası, meali ve tefsirini yazımızda

İsra Suresinin 88. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 88. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu bildiren âyet; İsra suresinin 88. ayetinin Arapçası, meali ve tefsirini yaz

İsra Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 82. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Kur’an’ın “şifa ve rahmet” olduğunu bildiren âyet; İsra suresinin 82. ayetinin Arapçası, meali ve tefsirini

İsra ve Miraç Mucizesi Nedir?

İsra ve Miraç mucizesi nedir? İsra ve Miraç olayı ne zaman, nerede ve nasıl gerçekleşmiştir?

İsra Suresinin 70. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 70. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Yaratılmışlar içerisinde en değerli varlığın insan olduğunu bildiren âyet; İsra suresinin 70. ayetinin Arap

İsra Suresinin 66. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 66. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ın kullarına karşı pek merhametli olduğunu bildiren âyet; İsra suresinin 66. ayetinin Arapçası, meali

İsra Suresinin 53. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 53. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Şeytanın insanların apaçık düşmanı olduğunu bildiren âyet; İsra suresinin 53. ayetinin Arapçası, meali ve t

İsra Suresinin 44. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 44. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ın hamd ile tesbih edilmesini emreden âyet; İsra suresinin 44. ayetinin Arapçası, meali ve tefsirini

İsra Suresinin 32. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 32. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Toplumu helake sürükleyen günah: zinayı bildiren âyet; İsra suresinin 32. ayetinin Arapçası, meali ve tefsi

İsra Suresinin 23. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 23. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Anne-babaya iyi davranılmasını emreden âyet; İsra suresinin 23. ayetinin Arapçası, meali ve tefsirini yazım

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.