Kur'an ve Tefsir

Hud Suresinin 41. Ayeti Ne Anlatıyor?

Hud suresinin 41. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Her daim besmele çekilmesini emreden âyet; Hud suresinin 41. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabili

Hud Suresinin 35. Ayeti Ne Anlatıyor?

Hud suresinin 35. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Kur’an’ın uydurulduğu iftirasına cevap veren âyet; Hud suresinin 35. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda o

Hud Suresinin 23. Ayeti Ne Anlatıyor?

Hud suresinin 23. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Cennette ebedi kalacakları bildiren âyet; Hud suresinin 23. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilir

Hud Suresinin 13. Ayeti Ne Anlatıyor?

Hud suresinin 13. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Kur’an’ın meydan okumasını anlatan âyet; Hud suresinin 13. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirs

Hud Suresinin 6. Ayeti Ne Anlatıyor?

Hud suresinin 6. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Her canlının rızkını Allah’ın vereceğini bildiren âyet; Hud suresinin 6. ayetinin meali ve tefsirini yazımızd

Yunus Suresinin 107. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yunus suresinin 107. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bize iyilik ve güzelliği nasip edecek olanın ancak Allah olacağını âyet; Yunus suresinin 107. ayetinin me

Yunus Suresinin 105. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yunus suresinin 105. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Yüzümüzü Hak dine çevirmemizi emreden âyet; Yunus suresinin 105. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda ok

Yunus Suresinin 95. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yunus suresinin 95. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah'ın ayetlerini inkar edenlerin hüsrana uğrayacağını bildiren âyet; Yunus suresinin 95. ayetinin meali

Yunus Suresinin 85-86. Ayetleri Ne Anlatıyor?

Yunus suresinin 85-86. ayetleri ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’a güvenenlerin yalnız olmayacağını bildiren âyetler; Yunus suresinin 85-86. ayetlerinin

Yunus Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yunus suresinin 72 ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Ecirin Allah'tan olduğunu bildiren âyet; Yunus suresinin 72. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabil

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.