Kur'an ve Tefsir

Yunus Suresinin 6. Ayeti Ne Anlatıyor?

Yunus Suresinin 6. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Kâinatın Allah’a işaret ettiğini bildiren âyet; Yunus suresinin 6. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda ok

Tevbe Suresinin 128. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 128. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Peygamberimizin (sav.) ümmetine ne kadar düşkün olduğunu bildiren âyet; Tevbe suresinin 128. ayetinin mea

Nazar Ayetleri (Kalem Suresi, 51-52. Ayet)

Nazar ayetleri olarak bilinen Kalem suresinin 51 ve 52. ayetlerinin Arapçası, meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz.

Tevbe Suresinin 119. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 119. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Her daim doğru ve sâlih insanlarla beraber olmayı öğütleyen âyet; Tevbe suresinin 119. ayetinin meali ve

40 Yaş Ayeti

40 (kırk) yaş ile ilgili bir ayet var mıdır? 40 (kırk) yaş ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz.

Ahkaf Suresi 15. Ayet Arapça, Meali ve Tefsiri

Ahkâf sûresinin 15. ayeti ne anlatıyor? Ahkâf sûresinin 15. ayetinin Arapçası, (Türkçe) meali ve tefsirini okuyabilirsiniz.

Tevbe Suresinin 112. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 112. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Müminleri müjdeleyen âyet; Tevbe suresinin 112. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Tevbe Suresinin 111. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 111. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Bir kul için en kârlı alışverişi bildiren âyet; Tevbe suresinin 111. ayetinin meali ve tefsirini yazımızd

Tevbe Suresinin 104. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 104. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Tevbeyi ve sadakayı ancak Allah’ın kabul edeceğini bildiren âyet; Tevbe suresinin 104. ayetinin meali ve

Tevbe Suresinin 94. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 94. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? İmanın fedakârlık istediğini bildiren âyet; Tevbe suresinin 94. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuy

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.