MERHAMET

Sultanın Merhameti

Sultan İkinci Abdülhamitʼin kendisine muhalif olan insanları bile hayran bırakan merhameti...

Kimsesiz Çocuklar Kime Emanet?

Kimsesiz çocukların hepimize, önce Allah’ın sonra peygamberin bir emaneti olduğunu her an hatırda tutarak onların yaşadığı, oynadığı, ders çalıştığı velhasıl ne

Hayvanların Fedakar Dostu

İzmir’de dere kenarında gördüğü sokak hayvanlarına yardım ederek başladığı yardımseverliği belediye desteğiyle kurduğu barınakta devam ettiren Celal Üner, fedak

Kırdığı Dal İçin Astığı Not Duygulandırdı

Bursa’nın Gemlik ilçesinde, kamyonuyla zeytin ağacının dalını kıran sürücü, bıraktığı pusulayla insanlık dersi verdi.

Yolda Bulduğu Su Faturasının Borcunu Ödedi

Denizli'de bir etiket firmasında çalışan Ramazan Özlen, yolda yürürken su faturası ile beraberinde 50 lira buldu. Su faturasının borcunu ödeyen Özlen, sosyal me

Hollanda'daki Müslümanlardan Huzurevine Ziyaret

Robijnhof huzurevi sakini van der Vegte, "Bu yaptıkları benim için çok özel ve çok şey ifade ediyor. Salı günleri ne zaman gelecekler diye onları dört gözle bek

Savaşın Yarım Bıraktığı Çocuğun Protez Mutluluğu

Esed rejiminin Deyrizor kentine düzenlediği hava saldırısı sonucu sağ bacağını kaybeden 10 yaşındaki Muhammed el Muhammed, Kilis'te protez bacağa kavuştu.

Türkiye'de Ödünç İşitme Cihazıyla Duydu

Suriye'nin Humus kentinde Esed rejiminin saldırıları sonucu duyma yetisini kaybeden 4 yaşındaki çocuk 3 ay önce geldiği Türkiye'de ödünç işitme cihazı ile duyma

Kuşlar İçin İlçeyi Yuvalarla Donattılar

Van'ın Gürpınar Belediyesi tarafından kuşların kışın soğuk havadan etkilenmemesi için yaptırılan yuvalar, ilçedeki elektrik direkleri ve ağaçlara monte edildi.

“Pamuk Dede” Ömrünü Yardıma Adadı

Samsun’un Alaçam ilçesinde yaşayan “Pamuk Dede” lakaplı 85 yaşındaki Mustafa Yüksel, yazdığı şiir kitabı ve dini içerikli yazılarını dağıtarak aldığı bağışlarla

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.