Sorularla İslam

Vücut ve Mekân Temizlenmeden İbadet Yapılır mı?

İslam dininde temizliğin yeri ve önemi nedir? Dînimize göre vücut ve mekân temizliği yapılmadan bâzı ibâdetlerin eda edilmesi câiz ve makbul müdür?

Peygamberimizin Temizliğe Verdiği Önem Nedir?

Dinimizde temizlik neden önemlidir? İslam’da temizlik nasıl olmalıdır ve temizliğe verilen önem nedir? Peygamberimizin (s.a.s.) temizliğe verdiği önem ile ilgil

Eskiden Dergahların Duvarlarına Neden “Hiç” Levhası Asılırdı?

“Hiç” lâfzı nedir, neyi ifade eder? Eski zamanlarda dergâhların duvarlarına, neden “هِيچْ : hiç” levhası asılırdı?

Kul Hakkı İle İlgili Ayet ve Hadisler

Kul hakkı nedir? Kul hakkı yiyenin ahiretteki durumu nasıl olacak? Kul hakkı yemenin hükmü nedir? Kul hakkı nasıl ödenir? Kul hakkı ile ilgili ayet ve hadisler

Kadına Nasıl Davranmalı?

Kadına nasıl davranmalı? Peygamber Efendimiz kadınlara nasıl davranırdı? İslam’da kadının yeri ve önemi...

Tasavvufî Eserlerde “Helâk ve Hüsrân” İfadelerinin Edeb Konusunda Kullanılmasının Maksadı Nedir?

Bâzı tasavvufî eserlerde edeble ilgili meselelerde “helâk ve hüs-rân” tehdîdi taşıyan ifâdeler geçiyor. Büyük günahlar için kullanı-lan bu tehdîdlerin edeb konu

Tasavvuf İnsanı Pasifize Ederek Başarısızlığına Sebep Olur mu?

Tasavvuf insanı pasifize ederek hayâtın belli alanlarından çekilip başarısızlığına sebep olur mu? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Bakara Suresinin 32. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 32. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah'ı neden, nasıl ve niçin tenzih ediyoruz? Allah’ın hiçbir şeyi hikmetsiz yaratmadığını bildiren Baka

Başında Besmele Bulunmayan Sure Hangisidir?

Hangi sure besmele ile başlamaz? Besmelesiz başlayan sure hangisidir ve bu sure neden besmeleyle başlamamıştır?

“Bir Lokma, Bir Hırka” Sözünden Kasıt Nedir? Nasıl Anlamalıyız?

“Bir lokma, bir hırka” sözü nereden geliyor? “Bir lokma, bir hırka” düşüncesi İslâm’a uygun mudur?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.