Sorularla İslam

Vahiy Getirmekle Görevli Melek Hangisidir?

Peygamberlere vahiy getirmekle görevli olan melek hangisidir? Vahiy getiren meleğin adı nedir?

İblis Mürşidin Kalbine Vesvese Verir mi?

İblis mürşidin kalbine vesvese verir mi? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor.

Müridin Tebliğ Vazifesinde Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

Müslümanın tebliğ vazîfesi bellidir. Bu vazîfe gereği aktif organize faaliyetlerde bulunmak, mürşidin sâhasına karışıp haddi aşmak mıdır? Yoksa ona hizmet mi? P

Her Mümin Şeyh Olabilir mi?

Hakîkî şeyhin tahsîl durumu önemli mi? Mutlaka velî olması gere-kir mi? Yoksa her mümin şeyh olabilir mi? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

İmâm Şârânî’nin “Ey Kardeş Sen Bir Şeyh Olarak Ortaya Çıkma, Sana Uyanların Îmânını Heder Edersin” Cümlesindeki Hikmet Nedir?

İmâm Şârânî’nin İslâm Büyüklerinin Örnek Ahlâkı ve Hikmetli Sözleri kitabının önsözünde: “Ey kardeş sen bir şeyh olarak ortaya çıkma, sana uyanların îmânını hed

“Nâkıs Kişiden Ders Alma” Sözünden Kasıt Nedir?

Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî’nin I. cild 23. mektubunda geçen: “Nâkıs kişiden ders alma” konusunda anlatılmak istenen şey nedir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevap

Âlimlere, Şeyhlere Hizmet Ederek Sevâb Kazanabilir miyiz?

Ashâb, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) hizmetle sevâb kazanıyorlardı. Bizler de âlimlere, şeyhlere hizmet ederek sevâb kazanabilir miyiz? Prof. Dr. Hasan Kamil Yı

Mürşide Bağlı Olmayan, Kur’an ve Sünnete Sımsıkı Sarılan Müminlerin Durumu Ne Olacaktır?

Mürşide bağlı olmayan, Kur’an ve sünnete sımsıkı sarılan müminlerin durumu ne olacaktır? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Kadınlar Da İntisâb Etmeli mi? Onların İntisâbı Nasıl Olmalıdır?

Kadınlar Da İntisâb Etmeli mi? Onların intisâbı nasıl olmalıdır? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Bebek İçin Fitre Verilir mi?

Anne karnındaki veyahut doğmamış bebek için fitre verilir mi?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.