Sorularla İslam

Bâzı Tarîkatlar İlme, Bâzıları Kisveye, Bâzıları Kerâmete, Bâzıları Mûsikîye Önem Vermektedir. Bu Yaşantı ve İlgi Alanlarının Farklılık Sebebi Nedir? Bu Karmaşa İçerisinde Doğrunun Ölçüsü Nedir?

Bâzı tarîkatlar ilme, bâzıları kisveye, bâzıları kerâmete, bâzıları mûsikîye önem vermektedir. Bu yaşantı ve ilgi alanlarının farklılık sebebi nedir? Bu karmaşa

Duaların Kabul Olmamasının 8 Nedeni

“Ettiğimiz duâlar niçin kabul olmuyor?” diye sorulduğunda İbrahim bin Edhem Hazretleriʼnin verdiği cevap.

Tasavvufta Gaflet Nedir?

Tasavvufta gaflet nedir veyahut ne demektir?

Amelsiz İman Olur mu?

Amel-i sâlihsiz iman kurtarır mı? İman ve ameller birbirinden ayrılmaz bir parça mıdır? Salih amel ile salih iman ilişkisi...

Tekke ve Dergâh Câminin Asr-ı Saâdetteki Fonksiyonlarını Kaybetmesi Yüzünden mi Doğdu?

Tekke ve dergâh câminin asr-ı saâdetteki fonksiyonlarını kaybet-mesi yüzünden mi doğdu? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Tekkeler, Câminin Fonksiyonunu Yerine Getirebilir mi?

Tekkeler, câminin fonksiyonunu yerine getirebilir mi? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Tasavvufî Hayât Ferdî Olarak Yaşanamaz mı?

Tasavvufî hayat ferdi olarak yaşanamaz mı? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz anlatıyor...

Kısaca Osmanlı Sultanlarının Tasavvuf Anlayışları

Osmanlı sultanlarının tasavvuf anlayışı nasıldı? Kısaca Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Tasavvuf Anlayışı İslâm Dünyâsının Her Yöresinde Aynı mıdır?Arap ve Türk Dünyâsındaki Tasavvufu Karşılaştırmak Gerekirse Neler Söylenebilir?

Tasavvuf anlayışı İslâm dünyâsının her yöresinde aynı mıdır? Arap dünyâsındaki tasavvuf anlayışıyla Türk dünyâsındaki ta-savvufu karşılaştırmak gerekirse neler

Günümüz İslâm Dünyâsında Ve Özellikle Ülkemizde Tasavvuf Fonksiyonunu Yitiriyor mu?

İnsan rûhunun “esfel-i sâfilîn” denilen kesâfetten kurtulup letâfet ve rûhâniyete ıstıfâ ve irtifâında/yükselişinde tasavvufî eğitimin lüzûmu tartışmasız bir ge

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.