Sorularla İslam

Al-i İmran Suresinin 5. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran Suresinin 5. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hiçbir şeyin Allah’a gizli kalmayacağını bildiren ayet-i kerime, Al-i İmran Suresinin 5. ayetinin meal

“Yetiş yâ Abdülkâdir Geylânî” Demek Şirk midir?

Tasavvufta herhangi bir sebepten daralma veya zorlukla karşı-laşma ânında tasavvuf büyüklerine sığınmalar görülmektedir. “Yetiş yâ Abdülkâdir Geylânî” gibi. Eğe

Mürşid-i Kâmilin Bâtınî Hastalıklar İçin Vesîle Kılınması Şirk midir?

Hastalık sırasında doktor şifâya vesîle kılınıp şirk olduğu söylen-mezken bir mürşid-i kâmilin bâtınî hastalıklar için vesîle kılınması neden şirk olarak yoruml

Dinin Kaynağı Vahiy midir?

Dinin kaynağı vahiy midir? Dini hükümlerin kaynağı nedir? Diyanet cevapladı.

Mecazi Aşk ve Hakiki Aşk Nedir?

Kaç türlü aşk vardır? Mecâzî ve hakîkî aşk nedir veyahut ne demektir? Mecâzî ve hakîkî aşk arasındaki münasebet...

“Ancak Sana Kulluk Eder, Ancak Senden Yardım Dileriz” Âyetine Rağmen İstiânenin Hükmü Nedir?

Fâtiha sûresindeki: “Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz” âyetine rağmen yaratıklardan ölü ya da diri istiâne edip yardım dilemenin hükmü nedir?

“Allah’a, Peygamberine ve Ülü’l Emre İtâat Edin” Âyetinde Geçen İtâat Edilecekler Arasına Mürşidler de Girer mi?

Allah’a ibâdet sırasında veya câmide şeyhten meded istemek câiz midir? Allah neden peygamberleri vesîle kılmıştır? “Allah’a, pey-gamberine ve ülü’l emre itâat e

İnanmak İhtiyaç mıdır?

İnanmak bir ihtiyaç mıdır? İnsanlar dine neden ihtiyaç duyar veya dine neden ihtiyaç duyarız? Dine olan ihtiyacın sebeplerini Diyanet cevapladı.

Hz. Peygamber (s.a.) Ashâbına, Kendisini Vesîle Yaparak Allah’a Duâ Etmelerini Söylemiş midir?

Hz. Peygamber (s.a.) ashâbına, kendisini vesîle yaparak Allah’a duâ etmelerini söylemiş midir? Örnekler var mıdır? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Bakara Suresinin 283. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 283. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Şahitliğin gizlenmemesini emreden ayet-i kerime, Bakara suresinin 283. ayetinin meali ve tefsirini yazım

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.