Sorularla İslam

Bakara Suresinin 138. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresi 138. ayette ne anlatılmak isteniyor? Bakara suresinin 138. ayetinde geçen “Allah’ın boyasıyla boyanmak” ifadesi ne anlama geliyor? Bakara suresini

Peygamberimizin Mucizeleri Var mıdır?

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in mucizeleri var mıdır? Hz. Peygamber’in (s.a.s.) ne tür mucizeleri vardır?

Takvanın Mahiyeti Nedir?

“Takvanın mahiyeti nedir?” diye soran Hz. Ömer’e (r.a.) Übey bin Kâ‘b’ın (r.a.) verdiği cevap...

Zikir, İbâdet ve Kabir Ziyâreti Gibi Durumlarda Birtakım Sesler ve Nûrlar Görülebilir mi?

Zikir, ibâdet ve kabir ziyâreti gibi durumlarda birtakım sesler ve nûrlar görülebilir mi? Görülürse bunlar gayb âleminden midir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ce

Esmaül Hüsna Ne Anlama Gelir?

“Esmâül hüsnâ” ne anlama gelir veyahut ne demektir? Esmâül hüsnâ ile ilgili ayetler var mıdır?

Bakara Suresinin 129. Ayeti Ne Anlatıyor?

Bakara suresinin 129. ayetinde ne anlatılmaktadır? Bakara suresinin 129. ayetini nasıl anlamalıyız? ilahî mesajların peygamber vasıtasıyla bildirildiğini haber

Cin ve Şeytan İnsanlara Musallat Olur mu?

Cin ve şeytan insanlara zarar verebilir mi? Cin ve şeytan insana nasıl musallat olur? Cin ve şeytanların şerrinden nasıl korunulur? Ayet-i kerimelerle cin ve şe

Ülkemizde ve İslâm Dünyâsında Kabir, Mezar ve Türbe Düşmanlığı

Ülkemizde ve İslâm dünyâsında kabir, mezar ve türbe düşmanlığı var. Bunun sebebi nedir? Bunlar kimler? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Kadınların Kabir ve Mezarlık Ziyâreti Konusunda Dînî Yasak Ya Da Ruhsatlar Var mıdır?

Kadınların türbe ve kabir ziyâretlerine çok ilgi gösterdikleri gö-rülmektedir. Kadınların kabir ve mezarlık ziyâreti konusunda dînî yasak ya da ruhsatlar var mı

Ölen Kişinin Arkasından Ağlamak Caiz mi?

Ölen bir kişinin arkasından ağlamak ve yas tutmak caiz midir? Ölen kişinin arkasından ağlamanın ve yas tutmanın hükmü nedir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.