SORULARLA İSLAM

Kulağı Kesilmiş veya Delinmiş Hayvanlar Kurban Olur mu?

Kulağı kesik veya delinmiş hayvanlar kurban olur mu? Diyanet İşleri Yüksek Kurulu açıkladı.

Zekat Parası ile Kurban Kesilebilir mi?

Zekat parası ile kurban kesilebilir mi? Kurban kesmek zekat yerine geçer mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım açıklıyor.

Boynuzu Olmayan ve Boynuzları Kırık Olan Hayvanlar Kurban Olur mu?

Doğuştan boynuzu olmayan veya boynuzları kırık olan ya da doğumdan sonra boynuzları elektrikle köreltilen hayvanlar kurban olarak kesilebilir mi? Diyanet İşleri

Marketlerde Kurban Kestirmek Caiz midir?

Marketlerden kurbanlık alınır mı? Bir kişi, market veya kuruluşun henüz mülkiyetinde olmayan bir hayvanı / hissesini kurban olarak satması caiz midir? Dr. Ahmet

Zilhicce Ayının İlk On Gününün ve Arefe Gününün Fazileti

Zilhicce ayının ilk on gününün ve Arife gününün fazileti nedir? Osman Nûri Topbaş Hocaefendi anlatıyor.

Ailede Karı-Koca Zenginse İkisi de Kurban Kesmek Zorunda mı?

Ailede kadın ve erkek zengin ise ikisi de kurban kesmek zorunda mıdır? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Hediye Edilmiş Hayvan Kurban Olarak Kesilir mi?

Kişi hangi hayvanı kurban olarak kesebilir? Hediye edilmiş hayvan kurban olarak kesilir mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Kurban Edilecek Hayvanlar Kur’an’da Geçiyor mu?

Kur’an-ı Kerim’de hangi hayvanların kurban edileceği geçiyor mu? Kurban edilecek hayvanlar hangi nitelikleri taşımalıdır? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım anlatıyor.

Umrede Kurban Var mıdır?

Umre yapanların kesmesi gereken bir kurban var mıdır? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Hacılar Kurbanlarını Neden Mekke’de Kesiyorlar?

Hacda kurban kesmek gerekli midir? Hacca gidenler kurbanlarını neden Mekke’de kesiyorlar? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.