SORULARLA İSLAM

Kocası Zengin Olan Kadına Zekat Verilir mi?

Kocası zengin olmasına rağmen eşinden maddi destek görmeyen kadına zekat verilebilir mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

İbadet ve Namazlardan Nasıl Zevk Alınır?

“İbadetlerden ve namazdan zevk alamıyorum. İbadetten ve namazdan lezzet almak için ne yapmalıyım?” İbadet ve namazlardan nasıl lezzet alınır? Dr. Ahmet Hamdi Yı

Bir İşin Hakkımızda Hayırlı Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?

Yapılacak bir işin hayırlı olup olmadığını nasıl anlarız? “Hangi işin benim için hayırlı olduğunu bilmiyorum. Ne yapmalıyım?” Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyo

Vakit Namazlarının Sünnetlerini Kılmaya Yemin Eden İnsan İçin, O Namazlar Vacip midir?

“Bundan sonra sünnet namazlarını kılacağım” diyen birisi için artık sünnet namazları vacip mi olur? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Bize Nazar Değdiğini veya Büyü Yapıldığını Nasıl Anlarız?

Bir kişi kendisine nazar değdiğini veya büyü (sihir) yapıldığını nasıl anlayabilir? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Dini Vecibelerini Yerine Getirmeyen Biriyle Evlenilir mi?

“Nişanlım namaz kılmıyor ve oruç tutmuyor. Kafam karışık, ne yapmalıyım bu kişi ile evlenmeli miyim?” Dini vazifelerini yerine getirmeyen biriyle evlenilebilir

Evlenirken Düğün Yapmak Zorunda mıyız?

Düğün yaparken çok aşırıya kaçılıyor. Evlenirken düğün yapmak zorunda mıyız? Düğün yapmadan nasıl evlenilir? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Müslümanın Tatil Anlayışı Nasıl Olmalıdır?

İslam’da tatil var mıdır? Müslümanın tatil anlayışı nasıl olmalıdır? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

“Şu Kimselere 2 Cennet Vardır” Ayeti

“Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?” (Rahman suresi, 46-47) Ayetl

Ölümden Korkmak Caiz midir?

“Ölmekten korkuyorum.” İslam’da ölmekten korkmanın hükmü nedir? Ölümden korkmalı mıyız? Müslümanın ölüme bakışı nasıl olmalıdır? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevapl

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.