TARİHİMİZ

Medeniyetimizin Kayıp İki Anahtarı

İnsanlık tarihinin ilim ve hikmet açısından en önemli dönemi olan İslam medeniyetini inşa eden Müslümanların ilme bakışını şekillendiren en önemli kaynak şüphes

Sahabenin Peygamber ve Şehadet Aşkı

Hazret-i Aişe (r.a.), Uhud Savaşında yaşanmış bir hadiseyi şöyle naklediyor.

Fatih Döneminde Yaşanan İbretlik Hadiseler

Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde memleketin her tarafında, her karış toprağında adâlet, hak ve hukuk hâkim durumda idi. Kânun önünde bütün insanlar eşitti. Sank

İslam'ın Cahiliye İnsanına Kazandırdıkları

İslâm, Câhiliye toplumunun yanlış âdetlerini kaldırıp yerine en güzel ve en mükemmel hayat düsturları getirdi. Câhiliye insanının kontrolden çıkmış, taşkın öfke

Hz. Mevlânâ'dan İbretlik Bir Kader Kıssası

Kader, imân esaslarımızdan biridir. Rabbimiz’in ilim ve kudretinin sonsuzluğunun îcâbı olan kader sırrını akılla idrak ve îzah edemeyiz. Bu noktada, insanın; ac

Uhud Savaşı Kısaca

Uhud Savaşı; ne zaman, nerede ve kimler arasında oldu? Kısaca Uhut Savaşı tarihi...

Allah'ın İnsanı Yaratmasındaki Hikmet

Allâh -celle celâlühû-, kâinatta insan idrâkini âciz bırakan bu mükemmel nizâm ve ilâhî saltanat içinde insanı hikmetsiz mi yaratmıştır? Peki Allah'ın insanı ya

Bir Kölenin İbretlik Hikâyesi

 İnsan için kazanmak veya kaybetmek bu dünyada. İnsanoğlu ya Rabbimizin gösterdiği istikamette yürüyerek ebedi saadet yurdu cenneti kazanacak veya istikametten

Îman Nîmetinin Bedeli

Bedeli ödenmeyen bir şeye sahiplik iddiâsında bulunmak, abesle iştigaldir. Îman sahibi olmak da onun uğrunda her türlü bedeli ödemeyi göze almak demektir.

Sadıklarla Beraber Olmanın Bereketi

Allah'a (c.c) sadık kullar ile birlikte olmanın bereketi ve önemi nedir? İşte sadıklarla beraber olmanın önemi ve faziletini ortaya koyan çok kıymetli bir hadis

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.