TARİHİMİZ

Habeş Ülkesine Hicret

Peygamber Efendimiz’in nübüvvetinin 5. senesinde ikinci Habeşistan hicretinde meydana gelen hadiseler...

İlk Müslümanlar

İlk iman eden insan kimdir? İslam’a davet nasıl başlamıştır? İlk Müslümanlar kimlerdir? İslam’a davet ve ilk Müslümanlar...

Kur’an’da İstanbul’un Fetih Tarihi Yazıyor mu?

Peygamber Efendimiz, "Konstantiniyye elbet fetholunacaktır" diyerek, fethi; vücuda gelmesinden sekiz asır önce müjdelemişti. Peki İstanbul'un fethi Kur'an'da da

Fatih Sultan Mehmet Ne Zaman ve Nasıl Tahta Çıktı?

Orta Çağ'dan Yeni Çağ'a geçişte değişimin başlangıç noktası; Fatih Sultan Mehmet'in tahta çıkışı. Fatih, tahta ne zaman ve nasıl çıktı? İşte tarihte Sultan 2. M

Şeyhülislâm Mehmed Emin Efendi'den İbretlik Davranış

Sultan 3. Murat ve Şeyhülislâm Mehmed Emin Efendi arasında geçen konuşma sonrasında Şeyhülislâm Mehmed Emin Efendi'nin verdiği ibretlik cevap ve örnek davranışı

Ravza-i Mutahhara’da Osmanlı Mührü

Mescid-i Nebevi’nin içindeki Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Ravza-i Mutahhara’sında, Osmanlı Devleti’nin 14. Sultanı I. Ahmet tarafından yaptırılan ve üzerinde o güne

Hırka-i Şerif

Mukaddes Emanetler’den “Hırka-i Şerif” nedir? Hırka-i Şerif kaç tane vardır? Hırka-i Şerif İstanbul’a nasıl getirilmiştir?

Fatih Sultan Mehmet'in Yüzüne Hiç Bakmadı

Fatih Sultan Mehmet, velîlerin ziyâretlerinde büyük bir huzur bulur, onların feyz ve berekâtından gönlü vecd ile dolup taşardı. Bir gün, zamanının evliyâlarında

Osmanlı'da Kurulan Vakıflar

Osmanlı’da kurulan vakıfların çeşitlerini ve hizmet sahaları nerelerdir?

İstanbul’un Çeşme ve Sebilleri

İstanbul’da bir zamanlar 1165 çeşme ve sebil vardı. Osmanlı döneminden kalan çeşme ve sebillerin çoğu zamana yenik düştü; yıkıldı, yıktırıldı, tahrip edildi. Ha

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.