TARİHİMİZ

Yerebatan Sarnıcı Tarihi

Yerebatan Sarnıcı ne zaman ve kim tarafından inşa edilmiştir? Yerebatan Sarnıcı nerede? Yerebatan Sarnıcı’nda neler var? Halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak

Hal ve Hareketlerinize Öyle Dikkat Edin Ki!..

Allah dostları rakik gönüllü, ince ruhlu, engin merhamet sahibi ufuk insanlardır. Hal ve hareketlerimizle hiçbir insanın kalbinin incinmesini istemezler. Hiçbir

Zeyrek Camiî Tarihi

Zeyrek Camisi eski adıyla Pantokrator Manastırı ne zaman ve kim tarafından yaptırılmıştır? Zeyrek Camisi nerededir? Zeyrek Camiî tarihi, özellikleri, hakkında k

Vefakârlığı Dillere Destan Allah Dostu

Musa Topbaş Efendi'nin vefâkârlığı dillere destândı. Cenâb-ı Hakk’a ve O’nun Habîb-i Ekrem’ine, muhterem üstâdına, mübârek ecdâdına ve sevenlerine karşı hep vef

Gül Camiî Tarihi

Gül Camisi diğer adıyla Azize Teodosia Manastırı ne zaman ve kim tarafından yaptırılmıştır? Gül Camisi’nin ismi nereden gelmektedir? Gül Camisi nerede? Gül Cami

Zaaflarını Biliyor Musun?

İnsan, zaafiyetlerle dolu bir varlık... Yaratılış mâcerasında Hazret-i Âdem’le başlayan bu “insan” olma özelliğimiz, aynı zamanda zaafiyetlerimizin neler olduğu

Musa Topbaş Efendinin İcazetnâmesi

Sultânü’l-Ârifîn Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Hazretleri’nin, Mûsâ Efendi Hazretleri’ne takdim ettiği irşad vesîkasını sizler için alıntıladık.

Fethiye Camiî Tarihi

Fethiye Camisi ya da Pammakaristos Manastırı ne zaman ve kim tarafından yaptırılmıştır? Fethiye Camiî nerede? Fethiye Camiî tarihi, özellikleri, hakkında kısaca

3 Kelimede Hz. Mevlânâ

Üç kelimede Hz. Mevlânâ'yı nasıl tanıyabiliriz? Hazret-i Mevlânâ mavevi hayatını 3 kelimede anlatıyor...

Hz. Süleyman'ın (a.s.) En Güçlü ve En Zengin Olmak İstemesindeki Sır

Hz. Süleyman’ın (a.s) en güçlü ve en zengin olmak istemesindeki sır nedir? Hz. Süleyman (a.s) Allah’tan niçin daha önce kimseye verilmeyen zenginlik ve kudretin

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.