TARİHİMİZ

Alim ve Ariflerin İktidardan Uzak Durma Sünneti

Tarihimizde özellikle âbid ve zâhidlerin ve hatta bazen âlimlerin, devlet ricâline uzak durma gibi bir sünnetleri olagelmiştir. Sözünün dinleneceği hüsn-i zannı

Şehzade Süleyman'ın Terbiye Eğitimi

Osmanlı Devleti’nde şehzadelerin ve padişahların ilk eğitimleri sarayda başlardı. Şehzadelerin eğitimi konusu Osmanlı Devletinde önemli bir husus olup, şehzadel

Cengâverler Sultânı Osman Gâzi

İ‘lâ-yı kelimetullâh yolunda muhteşem bir cihan devletinin temelini atan cengâverler sultânı[1] Osman Gâzi'nin (1258-1326) hayat hikâyesi.

Şeyhten Müridlerine Vasiyetname

Allah dostu Abdülhâlık Gücdüvani Hazretlerinin müridlerine vasiyetleri...

Abdülhâlık Gücdüvâni Hazretlerinin Hikmetli Sözleri

Abdülhâlık-ı Gucdüvânî Hazretlerinin hikmetli sözlerinden bazılarını sizler için derledik.

Asr-ı Saadet'ten Eşsiz Fazilet Tablosu

Peygamber Efendimiz'in ümmetine aşıladığı İslam ahlakı ve faziletleri sayesinde ortaya çıkan eşsiz fazilet tablosu...

Osmanlı'sız Yüzyıllık Yalnızlık

Neredesin ey Osmanlı? Neredesin ey koskoca İslam çınarı? Gölgen bile yeterdi...

Halife Ömer Bin Abdülaziz’in Tevazusu ve Adaleti

Emevi halifelerinin büyüğü, raşid halifelerin beşincisi sayılan Halife Ömer bin Abdülaziz’in tevazusu ve adaleti...

İslam’da Kemalin Alameti

İnsanların kendisini örnek alıp tâbî olduğu kişilerin en küçük bir hatâsı, toplumun büyük bir kısmına mâl olabilir ve pek çok kişiyi yoldan çıkarabilir. Bu yüzd

Süleymaniye Camii'ndeki Muhteşem 'vahdet' Sırrı

Süleymaniye Camii, mimari açıdan dünyanın en muhteşem eserlerinden birisidir. Caminin mimari özelliklerinden birisi de içindeki hatların derin manalara sahip ol

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.