Kıssâlar

Allah Teâlâ Sana Nasıl Muâmele Etti?

“Allah Teâlâ sana nasıl muâmele etti?” sorusuna, ölen bir kimsenin verdiği cevap.

Bebeği Ateşe Atılan Maşıta Hatun’un İmanı

Firavun’un kızının hizmetkârı olan Mâşıta Hâtun'un uğradığı büyük zulüm karşısında gösterdiği duruş ve sarsılmaz imanı. Peygamberimizin (s.a.v) Miraç'ta Mâşıta

Allah’a Tazimle İlgili Örnekler

Allah Teâlâ’ya karşı edep nasıl olmalıdır? Gönlün ulaşması gereken kulluk edeplerinden biri; Allah’a tazimle ilgili örnekler..

Üç Yaralıya da Nasip Olmayan Su

Yermük Muhârebesi’nde ashâbın son nefeste bile sergilediği ulvî ahlâk ve fazîleti gösteren bir hadise: “Üç yaralıya da nasip olmayan su...”

Helâke Götüren 13 Sebep

Semûd kavmi neden helâk oldu? Madde madde Hz. Sâlih’in peygamber olarak gönderildiği Semûd kavminin helâk eden sebepler.

Sen Misk misin, Amber misin?

Şeyh Sâdî, “Gülistan” adlı eserinde güzel kokulu “kil”in hikâyesini anlatıyor.

Habib-i Acemî Hazretleri'nin Tevbesi

Habîb-i Acemî -kuddise sirruh- Hazretleri'nin başında geçen ibretlik hadise ve çıkarmamız gereken dersler...

Akşemsettin Hazretleri’nden Altın Öğütler

Akşemsettin Hazretleri; İstanbul'un mânevî fâtihi, büyük âlim, üstad, hekim ve velîdir. Akşemseddin Hazretleri’nin oğulları ve talebelerine değerli nasihatleri.

Alim ve Günahkar Arasında Geçen İbretlik Hadise

Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm- zamanında, ömrünü câhillik ve azgınlıkla hebâ etmiş, gaddar, merhametsiz, günahkâr bir adam ile Hazret-i Îsâ'nın ziyaret ettiği alim

Sefine ve Aslan

Peygamberimizin (sav.) azatlı kölesi Hz. Sefîne (ra.) ve aslan hikâyesi.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.