TEFEKKÜR

Bilgiye Ne Kadar Muhtacız?

Yaşadığımız hayat çok çeşitli dengelerin bir araya gelmesiyle devam edip dururken tek başına huzur ve mutluluğu aramanın bir önemi olabilir mi?

Ruh İnkişafı Ne Demektir?

Her idrak sormalı: İnsan nereden geldi? Nereye gitmektedir? Kimin mülkünde yaşamaktadır? Bu geliş ve gidiş ne için? Kendisine emânet edilen imkânları kim verdi?

Vâkıa Sûresi Kısaca Ne Anlatıyor?

Kur’ân-ı Kerîm’in her sûresi ve her âyeti üzerinde derin derin tefekkür etmek gerekir. 10 Maddede Vâkıa Sûresi’nin nelerden bahsettiğini özeti:

İnsanlığı Kurtaracak 'can Simidi'

Yunus Emre Hazretlerinin bütün mahlukatı kucaklayan beyanı, dünyanın neresinde olursa olsun -zalim veya mazlum- bütün insanlığı dünya ve ahiret planında kurtara

Aklın 'bilme-bulma-anlama' Gücü

Büyük İslâm âlimi, tarihçi ve sosyolog İbn-i Haldun "Akıl sağlam bir terâzidir. Ama onunla Allâh’a ve âhirete âit meseleleri, peygamberlik hakîkatlerini, akıl ö

"kendini Bilmek" İstiyorsan Bu Soruları Cevapla!

İnsanlar bilgiye ihtiyaç duyma hususunda diğer mahlûkattan bariz bir şekilde farklıdır. Diğer varlıkların ilme ihtiyacı yoktur. Kedilerin yahut kuşların bizim a

Anne Karnında ‘bebeğin Canlanması’

Bebeğin anne karnında canlanması nasıl oluyor? Bebeğin anne karnında başlayan hayat hikayesi ibret tablolarıyla dolu, mucizelerle örülü birçok işlemden geçiyor.

Kainatın İlahi Kudret Sırları

Eserlerinizde sıkça kullandığınız “ilâhî kudret akışları” ifâdesiyle kastettiğiniz mânâyı biraz açar mısınız?

Ölümü Hatırlamanın Kalbe Tesiri

Ölümü hatırlamanın kalbe tesiri nedir? Ölümü hatırlamanın üç şekli.

Peygamber Efendimiz Nasıl Tefekkür Ederdi?

Kulluğun ehemmiyetli vazifelerinden birisi de "Ben gizli bir hazineydim, bilinmek istendim" buyuran Allah-u Teâlâ'yı, Kur'an-ı Kerim ve kainat kitabı ışığında t

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.