ÜMMET

İsrail'in Gazze Şeridi'ne Yönelik Saldırılarında Ölen Filistinlilerin Sayısı 20 Bini Aştı

Gazze'deki hükümet, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırılarında ölen Filistinlilerin sayısının 20 bini aştığını duyurdu.

İsrail'in Gazze'ye Düzenlediği Saldırılarda Öldürülenlerin Sayısı 19 Bin 453'e Yükseldi

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde öldürülenlerin sayısı son 3 günde 653 artarak 19 bin 453'e çıktı.

İsrail Askerleri, Cenin’de Bir Camiyi İşgal Ederek Hoparlörlerden Yahudi Duası Okudu

İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentine düzenledikleri kanlı baskınlar sırasında bir camiyi işgal ederek hoparlörlerinden Yahudi duası ok

Din Kardeşlerimize Karşı Sahip Olmamız Gereken Kalbî Hassasiyet

Din kardeşlerimize karşı sahip olmamız gereken kalbî hassasiyet nasıl olmalıdır? Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve Hak dostlarından örnekler...

Dünya "Gazze'de Katliam Dursun" Dedi, 10 Ülke Saldırıların Devamını İstedi

Gazze'de acil ateşkes talebiyle BM Genel Kurulunda oylanan karar tasarısına, ABD ve İsrail'in yanı sıra Avusturya, Çekya, Guatemala, Liberya, Mikronezya, Nauru,

İsrail, Gazze'nin Güneyine Sıkıştırdığı Filistinlileri Mısır'a Sürmek İstiyor

"İsrail Gazze halkını bölgeden çıkararak Mısır’a sürmeyi amaçlıyor. İsrail bu nedenle halkı Gazze'nin güneyine gitmeye zorluyor"

İsrail'in Gazze'ye Düzenlediği Saldırılarda Can Kaybı 18 Bin 608'e Yükseldi

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda can kaybının son 24 saatte 196 kişi artarak 18 bin 608'e yükseldiğini açıkladı.

İsrail'in Gazze'ye Düzenlediği Saldırılarda Öldürülenlerin Sayısı 18 Bin 205'e Çıktı

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde öldürülenlerin sayısı son 24 saatte 208 artarak 18 bin 205'e yükseldi.

Mazlumların Yüzü Gülmedikçe Bizim De Yüzümüz Gülemez Hüznümüz Dinemez

Tarih tekerrür ediyor. Bugün dünya, yeniden bir câhiliye devrine döndü. Dünkü câhiliyede, güçlü olan haklıydı, bugünkü modern câhiliyede de aynı durum geçerli.

Zulüm ve Soykırıma Karşı Gazzeli Kardeşlerimizin Mücadelesine Mümince Bakış

Mazlum Filistinli kardeşlerimiz, günlerdir zâlim siyonistler tarafından soykırıma tâbî tutuluyor. Bu vahşet karşısında kalplerimiz daralıyor, yüreklerimiz parça

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.