ÜMMET

En Korkunç Zulümlere Maruz Kalıyorlar

Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Qazi, Hindistan'ın Keşmir'i işgalinin ardından istikrarın 70 yıldır sağlanamadığını belirterek, "Bu nedenle Keşmirliler en korkun

Aihm: Hz. Muhammed'e (s.a.v.) Hakaret İfade Özgürlüğü Değildir

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avusturyalı bir kişinin Hz. Muhammed’e (s.a.v.) yönelik hakaret içeren ifadelerinin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilem

Endonezya'nın İslam'ı Kabul Etmesindeki Sır

Dünya devletleri içinde -yaklaşık 250 milyonluk- en kalabalık Müslüman nüfüsuna sahip olan bugünkü Endonezya’nın islam’ı kabul etmesindeki sır

"avrupa İslam'ı" Fikrinin Tarihsel Kökenleri

Avrupa’nın İslamiyetle tanışmasının hikayesini 50’li yıllarda yaşanan işçi göçüyle başlatan anlatılar, kıtanın İslamiyete yabancı bir yer olduğu algısını yaratı

Avrupa'da İslam Mı, 'avrupa İslam'ı' mı?

Uzun süredir “Avrupa İslamı”, Avrupa’da alabildiğine gündemde olup tartışılan bir kavram. “Almanya İslâmı”, “Fransa İslâmı”, “Hollanda İslâmı”, “İtalya İslâmı”,

Sosyal Mühendislik Projesi Olarak 'avusturya İslam’ı'

“Avusturya İslamı” ilk etapta Avusturya sınırları içinde yaşayan 700 bin kadar Müslümanın “ehlileştirilmiş”, devlet otoritesine boyun eğmiş bir İslam anlayışını

Bir Siyasi Proje Olarak 'alman İslam'ı'

Almanya’da yaşayan Müslümanlarla Alman devleti arasında bir iletişim ve diyalog mekanizması olduğunu iddia eden devlete bağlı İslam Konferansı, kendine yeni bir

Açlık Tehdidi Altındalar

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), hava şartları ve çatışmalar nedeniyle Suriye'de buğday üretiminin 29 yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiğini

Belçika'da En Çok Verilen İsim 'muhammed'

Belçika'da yeni doğan erkek bebeklere verilen isimler arasında Muhammed'in ilk sırada geldiği bildirildi.

Ürdün’den İsrail’e Mescid-i Aksa’ya Uyarısı

Ürdün, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini kınayarak, Tel Aviv yönetiminden provokatif eylemlerine derhal son vermesini istedi.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.