ÜMMET

Suriye’de Ölen Çocuk Sayısı 26 Bini Geçti

 Suriye İnsan Hakları Ağı, Suriye’de Mart 2011’den bu yana devam eden iç savaşta öldürülen çocuk sayısının 26 bin 446’yı geçtiğini duyurdu.

“İslam Bizim Ülkemize Ait”

İsviçreli siyasetçi Levrat, “İsviçre'de 400 bin Müslüman var ve bunların 160 bini İsviçre pasaportu taşıyor. İslam bizim ülkemize ait.” şeklinde konuştu.

Esed Rejimi Sivil Halkı Hedef Alıyor

Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) ekipleri, Esed rejiminin 14-17 Kasım tarihleri arasında Doğu Guta'ya 38 misket bombası, bin 58 topçu atışı ve 181 hava saldırıs

İsveç’te Hoparlörden Ezan Okunmaya İzin

İsveç’in Blekinge bölgesindeki Karlskrona kentinde Boşnaklara ait İslam Kültür Derneğinin minareli camide hoparlörle beş vakit ezan okunmasına izin verildi ve i

Arakanlıların Zoraki Göçü Devam Ediyor

Arakanlı Müslümanların zoraki göçü devam ediyor. IOM Sözcüsü Millman, Myanmar’daki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş'e sığınan Müslümanların sayısının 620 b

Doğu Guta'da Bombalar Sivilleri Vuruyor

Suriye'de Esed rejiminin ablukasındaki Doğu Guta, son 24 saatte en az 300 saldırıya maruz kaldı. Rejimin saldırılarında 8'i sivil, en az 16 kişi öldü, 100'den f

Doğu Guta Ölüm Ablukasını Resme Döktü

Suriye'de başkent Şam'da, Beşşar Esed rejiminin ablukasındaki Doğu Guta'da öğretmenlik yapan Macide Muhammed, çizdiği resimlerle rejimin ablukasında ölen çocukl

Arakan'da 150 Bin Müslüman Kaldı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Uluslararası Koruma Direktörü Volker Türk, Arakanlı Müslümanların "şiddetli ayrımcılık" ve "çok ciddi

Bebekler Açlık ve İlaçsızlıktan Ölüyor

Esed rejiminin ve destekçilerinin 5 yıldır ablukada tuttuğu Doğu Guta bölgesinde, yaklaşık 400 bin sivil yoksulluk, açlık ve zor şartlar altında yaşam mücadeles

Arakanlı Müslümanların Dramı Devam Ediyor

IOM Sözcüsü Millman, Myanmar'daki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş'e sığınan Müslümanların sayısının 613 bine çıktığını açıkladı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.