ÜMMET

Suriye’de Katliamların Acı Raporu 435 Kişi

Suriye İnsan Hakları Ağı, ülkede geçen ay 39 katliam yapıldığını duyurdu. Katliamlarda 435 kişi hayatını kaybetti.

Arakanlı Kimsesiz Çocuklar Ailelerini Arıyor

Myanmar'da ordu ve fanatik Budistlerin Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırıları devam ederken, canlarını kurtarmak için Bangladeş'teki kamplara sığınan yaklaşı

Ortadoğu’da Değişen Dengeler

Altınoluk Dergisi Dünya Gündemi köşesi yazarı Beytullah Demircioğlu geçtiğimiz ayda meydana gelen hadiseler ışığında Ortadoğu'da değişen dengeleri analiz ediyor

Doğu Guta’da Çocuklar Yarım Öğünle Gün Geçiriyor

Suriye’de Esed rejiminin ablukasındaki Doğu Guta’da giderek kötüleşen şartlar, ailelerin geçinmesine imkan vermiyor. Altı çocuklu baba İbrahim Muhammed, iş bula

Yüzyıllardır Dışlanan Müslümanlar

Kongolu gazeteci-yazar Maludi, "Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde yüzyıllar boyunca arka planda kalarak, Ugandalı ayrılıkçılarla dayanışma içinde olmakla suçlana

Filistin'in İşgalini Hazırlayan 100 Yıllık Anlaşma

Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 100 yıl geçti. İsrail devleti, Filistinlilerin y

Arnavutluk'ta Müslümanlara Büyük Baskı

Arnavutluk’ta Osmanlı döneminden kalma yüzlerce cami ve mescidin ortadan kaldırılması ve din eğitimini verecek yeterli sayıda kurumun olmaması nedeniyle ülke mi

Kongo'da 600 Bin Çocuk Ölebilir

WFP İcra Direktörü Beasley, Kongo'nun orta kesiminde 600 bine yakın çocuğun açlık sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Hiçbir şey yapılmazsa bu çocukla

Kerkük'ten Kaçan Aileler Yardım Bekliyor

Irak güçleri ile Peşmerge arasında yaşanan askeri gerginlik ve çatışmalar nedeniyle Erbil'e kaçan pek çok Kürt aile, merkezi hükümet ve IKBY'den yardım bekliyor

Yemenli Çocuklar Birçok Acıyı Bir Arada Yaşıyor

Yemen'de savaşın gölgesinde hayatları cehenneme çevrilen çocuklar, bir yandan ölüm korkusu, bir yandan açlık ve sefalet, bir yandan da hastalıklarla boğuşuyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.