Vakıf

Hüdayi Vakfı'ndan Arakan İçin Yardım Kampanyası

Hüdayi Vakfı'ndan Arakan'daki mazlum ve muhtaçlar için sms ve online bağış ile yardım kampanyası...

23 Yıl Sonra Çocuk Mercanlı'da Kurban Sevinci

Azerbaycan'a ait olmasına rağmen, işgalci Ermeni ordusunun saldırıları nedeniyle 23 yıldır ulaşımda sorunlar yaşanan Çocuk Mercanlı köyünün kaderi, 2 Nisan 2016

Hüdayi Vakfı’ndan Afganistan’da Kurban Eti Dağıtımı

Afganistan’ın kuzeyinde Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, ülkedeki Taavun Derneği ile ihtiyaç sahibi 3 bin aileye kurban eti dağıttı.

Allah’a Adanmış Mal

Vakıf, Allah’a adanmış maldır. Son derece hassas davranmak icab eder. Mütevelli ve yöneticiler, vakıf mallarında tasarrufta bulunurken, basiretli bir tüccar gib

Batılı Düşünürlerin Osmanlı İtirafları

Taassup bilmeyen insaniyetperver atalarımızın ırk ve mezhep farklarına bakmayarak bütün insanlar için tesis ettikleri hayır ve hasenât müesseseleri, Hristiyan-G

Mânen Yükselmek İçin Neler Yapılmalı?

Hiz­met eden ki­şi, hiz­me­ti­ne de­vam et­ti­ği müd­det­çe mâ­nen de te­rak­kî et­me­li­dir. Gön­lü­nü Rab­bi­ne lâ­yık-ı vec­hi­le ve­rip ih­lâs, edep ve te­v

Hüdayi Gençleri Uganda'da Mescit İnşa Ettirdi

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı bünyesinde gençlik hizmetleri yürüten HÜNER Derneği, üniversite öğrenimine devam eden gençlerin oluşturduğu Hüdayi Gençliği ve Öncü Lid

Hüdayi Vakfı'nın Yardımları Sudanlıların Sevinci Oldu

Hüdayi Vakfı Afrika'nın en yoksul ülkelerinden olan Sudan’da Ramazan yardımları ile yüzleri güldürdü.

Hüdayi Vakfı Nijer'de Eğitim ve Sosyal Yardım Projeleri Gerçekleştiriyor

Hüdayi Vakfı partner kuruluş Ong Assama Vakfı ile beraber Dünya’nın en fakir ülkelerinden Nijer’in gelişmesi ve kalkınması için bu ülkedeki eğitim, insanî ve so

Hüdayi Vakfı'ndan Tanzanyalı Yardıma Muhtaçlara Ramazan Kumanyası

Hüdayi Vakfı yapılan erzak ve iftar yardımlarını, zekât, fidye ve sadaka bağışlarını dünyanın dört bir köşesindeki ihtiyaç sahiplerine, mazlumlara, yetimlere ul

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.