Kavî Ne Demektir?

NE NEDİR?

Kavî ne demektir? Kısaca anlamı nedir?

Güçlü olmak anlamındaki "k-v-y" kökünden türeyen kavî kelimesi sözlükte; güçlü, kuvvetli demektir. "Kaviye" fiili alâ edatı ile kullanıldığında "gücü yetti" anlamına gelir. Zü'l-kuvveti terkibi ise kuvvet sahibi, güçlü demektir. Allah'ın sıfatı olarak "kavî" ve "zü'l-kuvveti", kâdir, çok güçlü, kuvveti tam olan, asla âcizliği bulunmayan demektir.

Allah'ın gücünün yetmediği hiçbir şey yoktur: "...Zalimler azabı gördükleri zaman gerçekten bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çetin olduğunu keşke bilseler." (Bakara, 2/165) âyeti bu gerçeğin ifadesidir. Yaratıklara güç-kuvvet veren de Allah'tır: "Güç ve kuvvet ancak Allah ile vardır..." (Kehf, 18/39). Allah'ın gücünün çokluğunu ifade etmek için Kur'ân'da "eşeddü kuvveten" terkibi kullanılmıştır: "Ad kavmi yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve `bizden daha kuvvetli kim var?' dediler. Onları yaratan Allah'ın kendilerinden daha kuvvetli olduğunu görmediler mi?" (Fussilet, 41/15).

Zü'l-kuvveti, Kur'ân'da Allah'ın sıfatı olarak sadece "Gerçekten rızık veren, sağlam, kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır." (Zariyat, 51/58) âyetinde geçmiştir. Bu tabir, İbn Mâce'nin el-esmâü'l-hüsnâ ile ilgili rivâyetinde de geçmiştir (Dua, 10, II, 1270). Bu tabir bir yerde vahiy meleği Cebrail'in sıfatı olarak da kullanılmıştır (Tekvîr, 81/20).

"Kavî" kelimesi 7 yerde "azîz", 2 yerde "şedîdü'l-ikâb" (azabı şiddetli) sıfatı ile birlikte geçmiştir. "Gerçekten Rabb'ın kuvvetlidir, azizdir." (Hûd, 11/66), "Gerçekten Allah, güçlüdür, azizdir." (Hac, 22/40), "O güçlüdür, azizdir" (Şûrâ, 42/19), "Gerçekten Allah çok güçlü ve azabı şiddetlidir." (Enfâl, 8/52).

"Kavî" kelimesi bir yerde bir cinin (Neml, 27/39), bir yerde de (Kasas, 28/26) Yusuf peygamberin vasfı olarak kullanılmıştır.

Kur'ân'da Allah'ın güçlü ve kuvvetli olduğunun bildirilmesi ve "şedîdü'l-`ıkab" ve "azîz" sıfatlarıyla birlikte kullanılması; inkâr ve isyân edenleri, müşrikleri ve âyetleri yalanlayanları cezalandırmasının ve azabını savmada O'na kimsenin galip gelemeyeceğinin bilinmesine yöneliktir.

Kaynak: Diyanet