Anadolu’nun bağrından bir mektup geldi Şebnem Dergisi'ne... Şebnem Dergisi’nin, toplumumuzu ve âilelerimizi nasıl kuşattığı, onların dergimizi nasıl sahiplendiği ile ilgili bir mektup… Daha fazla bir şey eklemeden sizi, o sımsıcak cümlelerle baş başa bırakıyoruz...

“Âileler, cemiyetin tohumları mesabesindedir. Tarihi bir gerçektir ki, sağlam temeller üzerine inşa edilen âileler, toplum yapısını koruyup güzelleştirir.

Kadın, âilenin saâdet ve huzur tavanına asılmış, billur bir avize gibidir. Arapların söylediği gibi, “El-ümmü medresetün” yani “anne, başlı başına bir okuldur”. Kadın, evde çocuklarıyla daha çok birlikte olduğu için çocuklara güzel örnekler sergileyerek, onların ruhunda kalıcı izler bırakmak suretiyle “ilk ve en büyük terbiyeci” olacaktır.

İslâm, anneyi sırf biyolojik bir yapı olarak görmez. Annenin mânevî yapısında terbiye etme özelliği vardır. Yani, hayâ ve edep sahibi bir nesil yetiştirme…

Annelerin güzel ahlâk sahibi, îmanlı bir nesil yetiştirmek için evvelâ kendilerini kâfi derecede yetiştirmeleri îcap etmektedir.

Biz de bu düşünce ve niyetlerle Kayseri’de yer alan Şehbal Eğitim Merkezi’nde eğitim gören hanımlarımızı “Şebnem Dergisi” ile buluşturmak istedik. Bir hanımı, maddî-mânevî açıdan geliştiren, her konuda güzel mesajlar veren dergimizi okusunlar, hem kendileri aydınlansın, hem de çevrelerini aydınlatsınlar dedik.

7 yıldır, her aybaşında İstanbul’dan sipariş ettiğimiz Şebnem Dergilerimiz gelir ve heyecanla, muhabbetle dağıtırız. Şebnem yarışmamız için tarih belirleriz. Herkes ferdî olarak çalışır, ara ara okumalar yapar, sınav için hazırlıklarımıza hep birlikte devam ederiz.

Yarışma heyecanı bir yana; güzel dergimizdeki faydalı bilgilerle, engin sohbetlerle, esas hayat olan âhiret hayatına, “gerçek imtihan”a hazırlamak için elimizden geldiği kadar gayret ederiz. Bir ay boyunca gönül dünyamıza ışık tutar, dergimizden bize sunulan mesajlar... Yarışma yapılır ve sonuçlar oldukça güzeldir. Özenle hazırlanan soruları, kolaylıkla cevaplar yarışmacılar… Öğrenilen bilgilerin yarışma sonuçlarına yansıması, büyük bir gönül huzuru oluşturur herkeste…

Kimi zaman berabere kalan yarışmacılar arasında, birinciyi belirlemek için yedek soru bulmakta zorlanırız. Derginin her sayfasını zihnine, gönlüne yerleştirmiş okuyucularımız yanlış cevap vermezler; sorulara yazarların konu başlıkları, derginin sayfa sayısı, kapaktaki âyet-i kerime, arka kapakta bulunan hadîs-i şerîfler dahî bozamaz bu beraberlikleri…

Heyecanla yeni sayıyı bekleriz bundan sonra… Bu ay dergimiz ne mesajlar verecek, nasıl ışık tutacak rûhumuza, yuvamıza merak ederiz.

Bu vesileyle dergiyi hazırlayan ve okuyan bütün kardeşlerimize selâm eder; gayretlerinin Allah katında makbul olması ve hepimizi rızâ-i ilâhîye ulaştırması için duâ ettiğimizi eklemek isteriz. Rabbim yâr ve yardımcınız olsun. Âmin.”

Kaynak: Dilârâ Kemahlı, Şebnem Dergisi, 132. Sayı, Şubat 2016

İslam ve İhsan