Kemik Erimesine Ne İyi Gelir?

Kemik kültesinin azalması ile seyreden osteoporoz giderek yaygınlaşıyor. Günümüzde her 4 kadından ve her 8 erkekten birinde görülen osteoporoz; spordan uzak hareketsiz yaşam ve fast-food yeme alışkanlığının artmasına bağlı beslenme bozukluğu gibi nedenlerle son yıllarda daha sık görülür oldu. Kadınlarda özellikle menopoz sonrası kemik erimesi hızlanıyor!

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Çetik, “Osteoporozu bulunan hastalarda basit düşmelerde bile omurga, kalça ve el bileği kemik kırıkları çok sık görülmektedir. Omurgada kırık oluşur ise kamburlaşma ve boy kısalığı ortaya çıkar. Oluşan deformite ve ağrı hayat kalitesini düşürür. Omurga kırıklı hasta akut dönemde ortopedi polikliniklerine şiddetli bel ve sırt ağrısı ile gelirken, geç dönemde ise; kronik bel ağrısı, uyku bozukluğu, nefes darlığı, hazımsızlık, anksiyete hatta depresyon ile gelebilir” diyor. Kalça kırığının cerrahi tedavi gerektirdiğini, ölüm riskinin ise cerrahi tedaviye rağmen ilk yıl yüzde 20-33 arasında değiştiğini belirten Çetik, kemik erimesinden korunmanın 6 etkili yolunu anlattı, önemli ikaz ve tavsiyelerde bulundu.

KEMİK ERİMESİNDEN KORUNMANIN 6 ETKİLİ YOLU

Hareket edin, egzersiz yapın

Hareketsiz yaşam tarzının davetiye çıkardığı ciddi sorunlardan biri kemik erimesi yani osteoporoz. Oysa özellikle genç yaşlardan itibaren düzenli egzersiz yapma alışkanlığı edinmek, her gün düzenli olarak en az yarım saat tempolu yürümek kemik kaybına karşı son derece önemli rol oynuyor.

Kalsiyumdan zengin beslenin

Süt, yoğurt, kefir gibi kalsiyumdan zengin besinleri ihmal etmemek, düzenli olarak yeterince tüketmeye özen göstermek kemik erimesine karşı büyük fayda sağlıyor. Kefirin tek başına bile osteoporozu önlediğine dair bilimsel yayınlar mevcut. Kalsiyum alınması kemik yıkımını azaltırken, D vitamini de kalsiyumun emilimini artırıyor ve osteoporoza karşı koruyor.

Güneşten faydalanın

Özellikle Mayıs-Kasım ayları arasında saat 10:00-17:00 arası dönemde 15 dakika güneşte kalmak D vitamini yapımını sağlayarak osteoporozu önlemede etkili. Alınan D vitamininin aktifleşmesi için vücudun güneş görmesi gerekiyor. Evde pencerenizi açarak fırsat buldukça güneş ışınlarından faydalanmayı ihmal etmeyin. Pencerenin ardından gelen güneşin faydası olmadığından doğrudan temas önemli.

Zararlı içeçekler ve sigaradan kaçının

Osteoporozda risk faktörleri arasında zararlı içecekler ve sigara önemli yer tutuyor. Zararlı içecekler ve sigara kullanımından kaçınmak çok önemli. Özellikle sigara kullanımı ve sigara dumanına maruz kalarak pasif içici olmak kemik kaybını artırıyor. Ancak osteoporoz başlangıçta sinsi seyrettiğinden, kemiklerde kırıklar meydana gelinceye dek hiçbir belirti vermeyebiliyor.

Kafeinli ve gazlı içeceklerden uzak durun

Gazlı ve kafeinli içecekler ile aşırı tuz tüketimi de osteoporoza davetiye çıkarıyor. Kafein kalsiyum emilimini azaltarak kemik kaybına yol açtığından, kahve ve çayda aşırıya kaçmamak, gazlı içeceklerden kaçınmak gerekiyor. Aşırı tuz da vücutta kalsiyum kaybına, dolayısıyla kemik kaybına neden olduğundan günde 6 gramdan fazla tuz tüketmemek gerekiyor.

Aşırı protein tüketmeyin

Çetik “Protein kemikler için fayda sağlarken, aşırı protein tüketimi kemiklerde güç kaybına yol açtığından yüksek proteinli gıdalardan kaçınılmalıdır. Mevsim sebze ve meyvelerinin yeterince tüketilmesi ve su içmeye özen gösterilmesi gereklidir” diyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.