Kemik Sağlığı İçin 'dışarıda Oyun' Çok Önemli

Kemik kitlesinin yeterli düzeye çıkabilmesi için özellikle çocukların kapalı mekanlar yerine açık havada zaman geçirerek fiziksel aktivitede bulunmaları gerektiği belirtildi.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Güvener Demirağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kemik sağlığının korunmasının hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Demirağ, kemiklerin özellikle organları koruduğunu, kasları tuttuğunu ve kalsiyum deposu olduğunu söyledi.

Kemik kitlesinin 30 yaşına kadar maksimum düzeye çıktığını vurgulayan Demirağ, bu süreçten sonra kemik yıkımının başladığını ifade etti. İleri yaşlarda kemik sağlına yönelik görülebilecek sağlık sorunlarının önlenebilmesi için çocukluk dönemine özen gösterilmesi gerektiğine dikkati çeken Demirağ, kemik sağlının korunmasında özellikle D vitaminin çok önemli olduğunu bildirdi.

RİSK ALTINDA OLANLAR

Demirağ, D vitaminin gıdalarla alımının sınırlı olduğunu, bu açıdan en iyi besinin yağlı balıklardan elde edilebileceğini ifade ederek, "Ayrıca yumurta, et gibi diğer besinlerde de bulunmaktadır. Besinler tek başına ihtiyacın tamamını karşılayamazlar. Vitamin D'nin doğal ana kaynağı, güneşli havalarda ultraviole ışınları ile cildimizde sentezlenmesidir" dedi.

Vitamin D eksikliği açısından riskli gruplar arasında bebeklik dönemi ve 5 yaş altı çocukların, gebe ya da emzirme dönemindeki kadınların, 65 yaş üstündekilerin yer aldığını söyleyen Demirağ, "Ayrıca güneş maruziyeti çok az olanlar ve cilt rengi koyu olanlar da risk altında olan kişilerdir" uyarısında bulundu.

VİTAMİN D BESİN DESTEĞİ GELİŞTİLMELİ

Vitamin D eksikliğinin önlenmesi gerektiğini ifade eden Demirağ, şunları söyledi:

"Yaygın tüketilen gıdaların zenginleştirilmesi, güneş ışınlarından yaralanmada risk-fayda oranının gözden geçirilmesi, ulaşılabilir, içeriği güvenilir, ucuz vitamin D besin desteği geliştirilmesinin sağlanması, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi, toplum sağlığı adına oldukça önemli adımlardır. Vitamin D eksikliğinin sürekli taranarak tedavi edilmesi yerine önleyici önlemler daha etkin ve düşük maliyetli yaklaşımlardır. Bu yönde toplum bazlı politikalar geliştirilmesi gerekmektedir."

ÇOCUKLAR SOKAKTA OYNASIN

Demirağ, çocukların sürekli evde, kapalı yerlerde oyun oynaması halinde yeterli D vitamini alamadığını belirtti. Demirağ, güneş ışınlarından uygun koşullar altında mutlaka yararlanılmasının önemine değindiği açıklamasında, güneş ışınlarının dik geldiği saat dilimlerinin riskli olduğunun altını çizdi. Demirağ, D vitamini açısından saat 11.00-16.00 saatleri dışında güneşten faydalanılmasının kemik sağlığı açısından gerekli olduğunu vurguladı.

Çocukların da kemiklerinin güçlenmesi için yeterli oranda güneşten yararlanmaları gerektiğinin altını çizen Demirağ, "Çocukların, açık havada oyun oynamaları çok önemli. Uygun saatlerde dışarıda, sokakta oyun oynamalılar" dedi.

Demirağ, yeni kuşağın, fiziksel aktivite yerine daha çok tablet, bilgisayar ya da televizyon başında zaman geçirdiğini söyleyerek, "Çocukların sokak oyunlarıyla dışarıda zaman geçirmeleri, güneşten faydalanmaları kemik sağlıkları ve fiziksel aktivite açısından çok önemli" diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.