Kendisi Gibi Âmâlara Kur'ân Öğretiyor

Eskişehir'de Odunpazarı Halk Eğitim Merkezinde açılan kursta görevli görme engelli eğitmen, kendisi gibi 13 engelliye Braille alfabesiyle Kur'an-ı Kerim eğitimi veriyor.

Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulunda gerçekleştirilen kursta, yaşları 25 ile 70 arasında değişen 13 görme engelli, eğitmen Evren Sabancı'dan Kur'an-ı Kerim dersleri alıyor.

Eskişehir Halk Eğitim Merkezi Müdürü Bülent Korkmaz, müdürlük olarak halkın talepleri doğrultusunda topluma fayda sağlayacak tüm kursları açmaya çalıştıklarını söyledi.

Engelli vatandaşların talepleri doğrultusunda Engelli Koordinasyon Merkezi işbirliğiyle Kur'an-ı Kerim okumaya yönelik kurs açtıklarını dile getiren Korkmaz, "Görme engelli 13 arkadaşımız, Braille alfabesiyle Evren Sabancı hocamızdan Kur'an-ı Kerim öğreniyorlar. Kursiyerlerimizden çok memnunuz. İnşallah sonucuna ulaşırız ve fayda sağlayabileceğimiz kurs hizmetlerini vermeye devam ederiz." dedi.

Eğitmen Sabancı yaklaşık 3 yıldır yetişkin görme engellilere bu eğitimi verdiğini aktardı. Kursiyerlerin gösterdiği azmin çok önemli olduğunu vurgulayan Sabancı, şu değerlendirmede bulundu:

"Görenlerin bugün Kur'an-ı Kerim okuma eğitimi alırken zorlandığını düşünecek olursak görme engelli kursiyerlerimizin bu çabası bir ibrettir. Ben sonradan görme engelli oldum. Göz tansiyonu hastalığım sebebiyle 4 sene önce gözlerimi kaybettim. Herkes bir gün engelli olabilir. Burada hem sosyalleşmeyi hem de gelişimi sağlıyoruz. Ülkemizin okuma oranı çok düşük. Elimizden geldiğince eğitimlerimizi eğlenceli şekilde ve kararlılıkla tamamlıyoruz."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.