Keşke Uyusaydın Oğul!

Kıssâlar

Namaz kılarken kalbin riyâ ve ucuptan korunmasının lüzûmuna dâir Şeyh Sâdî’nin Gülistan adlı eserinden ibretlik bir hatıra...

Oruç tutarken gösterilmesi îcâb eden kalbî hassâsiyet, namazın Hak katında kabûlü için de zarûrîdir. Namaz kılarken kalbin riyâ ve ucuptan korunmasının lüzûmuna dâir Şeyh Sâdî’nin Gülistan adlı eserinde anlattığı şu hâtırası ne kadar ibretlidir:

KEŞKE UYUSAYDIN OĞUL!

“Çocukluğumda zühde, riyâzete, gece ibadetine çok düşkündüm. Bir gece babamın yanında oturuyordum. Bütün gece gözümü yummamış, Kur’ân-ı Kerîm’i elimden bırakmamıştım. Birtakım kimseler etrâfımızda uyuyorlardı. Babama:

«–Şunların bir tanesi bile başını kaldırıp iki rekât teheccüd namazı kılmıyor; sanki ölü gibi uyuyorlar.» dedim. Bu sözüm üzerine babam:

«–Oğlum Sâdî! Başkalarının dedikodusunu edeceğine, keşke sen de onlar gibi uyusaydın! Zira senin hor gördüklerin, şu anda ilâhî rahmetten mahrûmiyet içindelerse de, onlara Kirâmen Kâtibîn melekleri menfî bir şey yazmıyor. Senin amel defterine ise, din kardeşlerini küçük görme ve gıybet günahı yazıldı.» karşılığını verdi.”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları