Keyfiyetli Nesil Nasıl Yetişir?
Kendini ilmen ve ahlâken sürekli geliştirmek demek, zâhirî ve bâtınî karakter, vakar ve şahsiyeti oluşturan vasıf, keyfiyet ve hasletleri devamlı olarak artırmak ve mükemmelleştirmek demektir. Zira, keyfiyetli nesil, ancak keyfiyetli mürebbîlerin, yani ilim ve ahlâk bakımından terbiye eden olgun şahsiyetlerin eseridir. Keyfiyetsiz ve vasıfsız kimselerin yetiştirdikleri ise, tabiî olarak yetersiz ve cılız kalır.
Yüksek ve yüce gâyelere ancak kâmil şahsiyetlerle varılabileceğinden, nesillerimizi üstün karakterli ve mahâretli ellerde yetiştirmeliyiz. Bu yapılmadığında, toplumda insan krizi başlar. Tıpkı baş koptuğunda vücut ve ayakların bir müddet sendeledikten sonra mecâlsiz bir şekilde toprağa düşmesi gibi hazin bir hüsran yaşanır.
Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- bir gün dostlarıyla birlikte oturuyordu. Onlara (Allah’tan) bâzı talep ve temennîlerde bulunmalarını söyledi. Oradakilerden bir kısmı:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusunca paralarım olsun da Allah yolunda infâk edeyim!..” şeklinde niyet izhâr etti.
Bir kısmı:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusunca altınlarım olsun da Allâh için harcayayım!..” tarzında bir talepte bulundu.
Bâzıları da:
“–İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusunca mücevherlere sahip olayım da onları Allah yolunda sarf edeyim!..” diye temennî etti.
Ancak Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-:
“–Daha, daha fazlasını isteyin!” deyince onlar:
“–Allah Teâlâ’dan daha başka ne isteyebiliriz ki?!” dediler.
Bunun üzerine Ömer -radıyallâhu anh-:
“–Ben ise, içinde bulunduğumuz şu hânenin Ebû Ubeyde bin Cerrâh, Muâz bin Cebel ve Huzeyfetü’l-Yemânî gibi (müstesna ve seçkin, her yönden kâmil) kimselerle dolu olmasını ve onları Allâh’a itaat yolunda, yani tebliğ ve ıslah hizmetlerinde istihdâm etmeyi temennî ederim...” dedi. (Buhârî, Târîhu’s-Sağîr, I, 54)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları