Kiliseden Dönüştürülen Kütüphanenin 94'lük Kitap Kurdu

Kayseri'deki tarihi Meryem Ana Kilisesi'nin dönüştürülmesiyle oluşturulan Şehir Kütüphanesi'nin 94 yaşındaki müdavimi "Halil dede" elinden kitapları düşürmüyor.

Kayseri'nin Merkez Melikgazi ilçesinde yaşayan 94 yaşındaki Halil Eren, 46 yıldır tutkuyla bağlandığı kitaplarla bağını koparmıyor.

94 YAŞINDAKİ "HALİL DEDE" ELİNDEN KİTAPLARI DÜŞÜRMÜYOR

Merkez Melikgazi ilçesinde yaşayan 3 çocuk, 12 torun sahibi Halil Eren, 1978 yılında emekli olduktan sonra oğluyla kentte halıcılık yapmaya başladı. 

Kayseri'deki tarihi Meryem Ana Kilisesi'nin dönüştürülmesiyle oluşturulan Şehir Kütüphanesi'nin 94 yaşındaki müdavimi "Halil dede" elinden kitapları düşürmüyor.

Emekliliğin sakin günlerini kitap okuyarak geçirmeye başlayan Eren, 46 yıldır tutkuyla bağlandığı kitaplardan bir an olsun kopmadı.

Mütevazi yaşamıyla dikkati çeken ve çevresindekiler tarafından "kitap kurdu" olarak tanınan Eren, boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla Kayseri Şehir Kütüphanesi'ne gitmeye başladı.

Eren, kent merkezindeki çarşı, pazarı gezdikten sonra elinde bastonuyla Meryem Ana Kilisesi olarak bilinen ve 2020'de Şehir Kütüphanesi'ne dönüştürülen tarihi binanın yolunu tutup, genellikle gençlerin gittiği merkezde kitapların arasında zaman geçiriyor.

Kütüphane raflarından özenle seçtiği kitapları okuyan Eren, tanıştığı öğrencilere kitap okuma alışkanlığı edinmeleri için tavsiyede bulunuyor.

Boş vaktin değerini iyi bildiğini ve gün içerisinde muhakkak bir şeyler okuması gerektiğini ifade eden Eren, yaşına bağlı bazı hastalıklardan dolayı günlük olarak geldiği kütüphaneye şimdilerde haftanın belirli günleri geldiğini söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

KİTAP TAVSİYELERİ

Kitap Tavsiyeleri

50 KİTAP TAVSİYESİ

50 Kitap Tavsiyesi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.