Kilo Almak İçin Ne Yapmalı?

Diyetisyen Küçük, zayıflık ve şişmanlığın sağlık için istenmeyen bir durum olduğunu belirterek, “Sağlıklı bir şekilde kilo almak için önce neden zayıf olduğunuzu öğrenin" dedi.

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, zayıflık ve şişmanlığın sağlık için istenmeyen bir durum olduğunu belirterek, “Sağlıklı bir şekilde kilo almak için önce neden zayıf olduğunuzun öncelikle sebebini öğrenmemiz gerekir” dedi.

Küçük, şişmanlık konusunda kilo alınmasına neden olan ögelerin aynı şekilde ters durumunda zayıflamasına da neden olabildiğini ifade ederek, “Psikolojik, yaşamsal, genetik ya da fizyolojik (endokrin sistemdeki sorunlar) kişinin kilo almasını engelleyebilir. İştah kaybına neden olan çinko eksikliği, yorgunluk ve metabolizma güçlüğüne olanak sağlayan demir eksikliği, iştahın olmasını engelleyen bazı kanser türleri, metabolizmanın bozulmasına bağlı hipertroid, bağırsak veya midede parazit varlığı ve çocukluktan itibaren gelen metabolik hastalıklar kişinin kilo almasını engelleyen başlıca sağlık sorunları olarak bildirilmektedir. Bu nedenle mutlaka kan, idrar ve genel bir doktor muayenesinden geçmek oldukça önemlidir” diye konuştu.

KİLO ALMANIN PÜF NOKTALARI NELERDİR?

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, kilo artışı için yapılması gereken ipuçlarını ise şöyle sıraladı;

1-6 Öğün Kuralını Bozmayın: Zayıf kişiler çoğu zaman 1 veya günde 2 öğün tüketirler. Ve doğal olarak yemekleri bol miktarda da yeseler günlük almaları gereken kalorinin üzerine çıkamadıkları için de kilo alamazlar. 6 öğün yapmadan kilo alamayacağınızı unutmayın. Öğündeki yiyeceklerin küçük porsiyonlarının hem besin değeri açısından yüksek hem de kaloriden zengin olması şart. Mesela yumurtayı haşlama yerine az yağlı bol kaşarlı omlet, sütü sade içmek yerine taze meyve ve bal ile içerek normalde yediğiniz, içtiğiniz aynı miktarı daha fazla kalori ile desteklemeniz yeterli.

2- Öğünlerde Asitli Gazlı İçecek Tüketmeyin: Ana öğünlerde yemek yerken içecek tercih etmemelisiniz. İçecekler midede yer kaplar, tokluk hissi verir ve çabuk doygunluk yaşamanızı sağlar. Su veya diğer içecek tüketimlerinizi yemekten ortalama 30-45 dakika önce veya 30-45 dakika sonra yapmaya özen gösterin.

Kola, gazoz gibi asitli içecekler yerine sağlıklı olan ev limonatası, meyve suları, meyve kompostoları tercih edin. Böylece daha doğal ve sağlıklı beslenmiş olacaksınız.

3- Kuru Yemişler Kalori Bombardımanı Yapar: Ofisinizdeki masanızda, çekmecenizde; çantanızda; arabanızda; evinizin çeşitli yerlerinde kuru meyve bulundurun. Kuru meyvelerin kalori içeriği yüksek olmakla birlikte; posa, vitamin ve mineral içeriği olarak da oldukça zengindir. Kuru meyveleri ara öğünlerde tüketerek hem sağlıklı beslenmiş olursunuz, hem de enerji katkısı sağlamış olursunuz.

4- İştah Açıcı Baharatları Kullanın: Yemeklerde ve salatalarda iştah açan pul biber, sumak, kimyon, karabiber ve hardalı bolca kullanın. Biberlerin acı olanlarında bulunan kalsiyum bileşikleri merkezi sinir sistemini uyararak yemeğin daha uzun sürmesini sağlar. Sumak ve karabiber ise yemeğin ya da salatanın lezzetini arttırarak tat dengesini korur. Böylece daha önceden az yediğiniz ama sevdiğiniz bir yiyeceği daha büyük porsiyonda yeme zemini hazırlar.

5- Çinko ve Demir Desteği Kilo Almayı Kolaylaştırır: Çinko beyinde tat ve koku alıcılarından gelen bilgilerin alındığı ve işlendiği alanları harekete geçiren bir mineraldir. Demir mineralinin eksikliğinde de solukluk, iştahsızlık ve yorulma görülür. Zayıflıkla mücadele edenlerde kanda hem demir hem de çinko düzeyleri oldukça düşüktür. Besinlerle çinko ve demirden zengin yiyecekler tercih edilmelidir. Yapılan araştırmalarda kilo alma diyetine günde 20 mg çinko ve 15 mg demir desteği verildiğinde kilo alımında % 15-20 kadar artışın olduğu ve baskılanmış iştahın da ortadan kalktığı görülmüştür.”

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.