"Kim, Bu On Ayet İle Amel Ederse Cennete Girer" Hadisi
Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in "Kim bu âyetlerin hakkını verirse cennete girer." buyurduğu ayetler...
Ömer b. Hattâb (r.a.)’dan rivâyet edildiğine göre Hz. Peygamber (a.s.)’a vahiy indiğinde onun yanında arı uğultusu gibi ses duyulurdu. Bir keresinde huzurunda bir müddet bekledik. Sonra kıbleye yöneldi, elini kaldırdı ve şöyle duâ etti:
اَللّٰهُمَّ زِدْنَا وَلَا تَنْقُصْنَا وَاَكْرِمْنَا وَلَا تُهِنَّا وَاَعْطِنَا وَلَا تَحْرِمْنَا وَاٰثِرْنَا وَلَا تُؤْثِرْ عَلَيْنَا وَارْضَ عَنَّا وَارْضِنَا
“Allah’ım bize artır, bizden eksiltme. Bize ikram et, hor kılma. Bize ver, bizi mahrum kılma. Bizi tercih et, başkalarını bize tercih etme. Bizden râzı ol, bizi râzı kıl.”
Sonra şöyle buyurdu:
“Bana on âyet indirildi ki kim onlarla amel ederse cennete girer.”
Sonra:
“Gerçekten mü’minler kurtuluşa ermiştir.” (el-Mü’minûn, 23/1) âyetinden îtibaren on âyeti okuyup tamamladı. (Tirmizî, Tefsîr, (23), 1; Beyhakî, Delâil, VI, 55)
Rivâyet edildiğine göre Mü’minûn sûresinin başı ve sonu Arş’ın hazinelerindendir. Kim bu sûrenin başından üç ayetle amel eder ve sonundan da dört âyetten öğüt alırsa mutlaka kurtuluşa ve felaha erer. (İbn Kesîr, Tefsir, III, 259)
Mü’minûn Sûresi’nin ilk on ayetinin meali:
1) Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
2) Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;
3) Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler;
4) Onlar ki, zekâtı verirler;
5) Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;
6) Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.
7) Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir.
8) Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;
9) Ve onlar ki, namazlarına devam ederler.
10) İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır;
11) (Evet) Firdevs'e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar. (Mü'minûn Sûresi 1-11)