Kimler Nikah Şahidi Olabilir?
Kimler nikah şahidi olabilir? Nikah şahidinde bulunması gereken özellikler.
Evlenmede şahidin fonksiyonu, evlenmeye ilişkin icap ve kabulü işitmek ve anlamaktan ibarettir. Bunun için şahitlerin aynı yerde ve birlikte bulunmaları gerekir. Ayrı ayrı yerlerde veya aynı yerde olmakla birlikte, birbiri ardından evlenme iradelerine şahit olan kimselerin şahitlikleri geçerli sayılmaz.
NİKAH ŞAHİDİNDE ARANAN NİTELİKLER
Şahitte aranan nitelikler şunlardır:
1. Şahit akıllı ve ergen olmalıdır. Akıl hastası veya küçük çocukların şahitliği yeterli değildir.
2. Şahitlerin iki erkek veya bir erkek iki kadın olması gerekir. Tek şahitle nikâh geçerli olmaz. Çünkü hadiste “Bir velî ve iki adaletli şahit olmadıkça nikâh olmaz.” buyurulmuştur.[1]
İmam Şafiî’ye göre yukarıdaki şahitlerle ilgili âyet nikâh akdini kapsamaz. Kısasta ve diğer şer’î cezalarda olduğu gibi, nikâhta her iki şahidin erkek olması şarttır. Hanbelî ve Mâlikîler de aynı görüştedir.
Hanefîlere göre, kadınlar nikâhta taraf oldukları gibi, bir erkek için iki kadın olmak üzere şahitlik yapabilirler. Bunların şahitlikleri yalnız had ve kısas davalarında unutma veya etkin acıma duygusuna sahip olmaları sebebiyle kabul edilmez. Çünkü hadler şüphe ile düşer.[2]
3. Müslüman olmalıdır.
İki tarafın Müslüman olduğu bir evlenmede her iki şahidin de Müslüman olması gerektiğinde görüş birliği vardır. Çünkü gayrimüslimin Müslüman üzerinde velâyet hakkı yoktur.[3]
Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf’a göre, iki taraf veya yalnız kadın ehl-i kitaptan olursa şahitler de ehl-i kitaptan olabilir.
4. Çoğunluk fakihlere göre, görme yeteneği şart olmayıp, işitme ve anlama yeteneğinin bulunması gerekir. Bu nedenle şahidin nikâh akdinde konuşulan sözleri anlaması gerekir. Çünkü şahitliğin amacı budur. Aksi halde şahit, bir söz kesme veya nişan merasimini nikâh akdi sanabilir. Bu da toplumda yanlış anlamalara neden olur.
5. Şahitler evlenecek kimselerin usûl, fürû veya diğer hısımlarından olabilir. Buna göre, ana, baba, dede ve nine ile, eşlerin oğul veya kızları nikâhta) yukarıda belirtilen niteliklere sahip iseler- şahit olabilirler. Çoğunluğa göre bu hısımlardan birisi veli olarak akde katılıyorsa şahit sayılmaz.[4]
6. Hanefîlere göre, şahitlerin adaletli olması şart değildir. İki fâsık şahidin şahitliği de yeterlidir. Çünkü fâsık veli olmaya ehildir. İmâmiyye Şiâsı da bu görüştedir. Hatta İmâmiyye mezhebine göre, nikâhta şahit bulundurma, akdin sıhhat şartı değil, menduptur. Onlar sürekli nikâhta şahit bulundurma, ilan ve açığa vurmayı müstehap sayarlar. En sağlam görüşe göre, kadın reşid, ergen olunca iki şahit ve velinin hazır bulunması şart değildir.[5]
Hanefîler dışındaki çoğunluğa göre, fâsığın şahitliği ile evlilik akdi sahih olmaz. Çünkü, Hz. Peygamber “Bir veli ve iki adaletli şahit bulunmadıkça evlilik olmaz.” [6] buyurmuştur. Ancak İmam Malik’e göre, adaletli şahit bulunmazsa ahlakî durumu bilinmeyen kimse nikâhta şahitlik yapabilir.[7]
Dipnotlar:
[1] Ebû Dâvûd, Nikâh, 19; bk. Bakara, 2/282. [2] Serahsî, age, V, 32, 33; Zühaylî, age, VII, 74, 75; Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, s. 208, 209. [3] Nisâ’, 4/141; Kâsânî, age,, II, 253. [4] Kâsânî, age, II, 253, 254; el-Fetâvâ’l-Hindiyye, I, 267, 268. [5] el-Muhtasaru’n-Nâfî’ fî Fıkhı’l-İmâmiyye, Mısır, t.y., s. 194. [6] Ebû Dâvûd, Nikâh, 19. [7] Kâsânî, age, II, 255; Cezîrî, age, IV, 25.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları