Kimlerle Oturup Kalkayım

İHSAN

Hâl dili ne demektir? “Kimlerle oturup kalkayım” diyen birisine Zünnûn-i Mısrî’nin (k.s.) verdiği cevap şöyle olur.

Zünnûn-i Mısrî -rahmetullâhi aleyh- şöyle buyuruyor:

HÂL DİLİYLE ÖĞÜT VEREN KİMSELERLE OTUR, KALK

“Kimlerle oturup kalkayım” diye soran birisine şu cevabı verdi:

“Gördüğün zaman sana Allah Teâlâ’yı hatırlatan, gönlüne heybeti düşen, konuşması senin amelini artıran, ameli ile dünyaya olan rağbetini kesen, yakınında bulunduğun müddetçe Allâh’a isyan ettiğini görmediğin, sözle değil de hâl diliyle öğüt veren kimselerle otur kalk. Böyle kimseler, zaman olur sana tavsiye ettiği şeyleri kendisi yapmayabilir. Zîra kişi bazen öyle işler yapar ki içinde bulunduğu hâl öyle davranmasını gerektirmiş olabilir. O zaman seni diliyle yapman gereken şeylere irşad eder. O anda senin hâlin neyi gerektiriyorsa onlara delalet eder. Fakat sana söylediği şeyler kendisi için gerekli olmayabilir. Yukarıda geçen “hâl dili” ile maksat, o kişinin bütün işlerinde istikamet ehli olması gerektiğine işaret içindir. Biraz önceki izahla alakalı bir âyet meâli şöyledir:

“Siz insanlara iyiliği (birr) emreder de kendinizi unutur musunuz? Hâlbuki siz kitabı da okursunuz. Aklınızı kullanmıyor musunuz?” (Bakara, 44) Dikkat edilirse burada (el-birr) kelimesi belli bir iyiliği (birr) değil her türlü iyiliği ifade etmektedir.

Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları