Kıraat Ne Demek?
Kıraat: Okuma, devamlı ve düzgün okuma. Kurân’ın usûl ve kâidesine göre okunması anlamlarına gelir.
KIRAAT KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Abdullah bin Mes’ûd t buyurur:
“Kim ilim istiyorsa Kur’ân’ın mânâlarını tefekkür etsin, tefsîri ve kıraati üzerinde yoğunlaşsın! Zira onda öncekilerin ve sonrakilerin ilmi mevcuttur.” (Heysemî, VII, 165; Beyhakî, Şuab, II, 331)
*****
Hadîs-i şerîfte buyrulur:
“Çocuklarınızı üç hususta yetiştirin:
–Peygamber sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi ve Kur’ân kıraati...
Çünkü hamele-i Kur’ân (Kur’ân’ı öğrenen, öğreten ve bu yolda hizmet edenler), hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde, peygamberler ve Hak dostları ile birlikte Arş’ın gölgesindedirler.” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, I, 226)
*****
Kur’ân-ı Kerîm hizmetinde bulunanların, evvelâ kalpleri ilâhî muhabbetle dolu olmalıdır ki, o feyizli kalplerden bir hâl in’ikâs ederek çevresindekileri de duygu derinliğine ve tefekküre sevk etsin. Nitekim:
“–Kur’ân tilâveti için hangi ses ve kıraat daha güzeldir?” diye soranlara, Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz:
“–Kur’ân okuyuşunu duyduğunda Allah’tan korktuğunu hissettiğin kimsenin sesi ve kıraatidir.” cevâbını vermişlerdir. (Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân, 34)
Aksi hâlde, dilden kalbe inmeyen bir kıraatin, insanı Kur’ân’ın sonsuz tefekkür ufkuna ve duygu derinliğine götüremeyeceği âşikârdır.