Kısaca Hz. Adem'in Yaratılışı
Kısaca ayetlerle Hz. Adem'in evre evre yaratılışı...
Kâinatın yaratıcısı ve sâhibi olan Allah Teâlâ, kendi varlığını bilmesi, ibâdet ve tâatte bulunması ve bir halîfe olarak yeryüzünü îmâr etmesi için mahlûkâtın en şereflisi olan "insan"ı yaratmayı murâd etti...
Daha önce yarattığı ve sâdece ibâdetle vazîfelendirdiği meleklere bu ilâhî irâdesini şöyle açıkladı: "Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halîfe yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek birini mi halîfe kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Herhalde ben sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim!" dedi. (Bakara, 30)
Allah’ın bu buyruğu karşısında melekler, hep birlikte : "Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzîh ederiz. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz Alîm ve Hakîm olan ancak sensin!" (Bakara, 32) diyerek Allah Teâlâ’yı tesbih ve tenzîh ettiler.
Meleklerin Cenâb-ı Hakk’a "neden bir halîfe yaratmak istediğini" sormaları; O’na îtiraz ve isyan etmek için değil, insanın yaratılış hikmetini öğrenmek içindir.
Hz. Adem'in Yaratılışı Kısaca
Kur’ân-ı Kerîm’de Hazret-i Âdem’in topraktan yaratılış safhaları şöyle beyan buyurulmaktadır:
1. Toprak Safhası
"Allah Âdem’i topraktan yarattı, sonra ona "ol" dedi, o da hemen oluverdi." (Âl-i İmran, 59)
2. Çamur Safhası
"Allah yarattığı her şeyi en güzel şekilde yaratmış ve insanı yaratmaya da çamurdan başlamıştır." (Secde, 7)
3. Yapışkan Çamur Safhası
"Şüphesiz Biz onları (Âdem ve neslini) yapışkan bir çamurdan yarattık." (Saffât, 11)
4. Havada Kurumuş Çamur Safhası
"Andolsun Biz insanı, (havada) kurumuş bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık." (Hicr, 26)
5. Ateşte Pişmiş Çamur Safhası
"Allah insanı, ateşte pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı." (Rahmân, 14)
Hazret-i Âdem’den sonra onun sulbünden gelecek her bir insanın yaratılış serüveni ise âyet-i kerîmede şöyle özetlenmektedir:
"Sonra o nutfeyi, bir aleka (yapışkan ve döllenmiş yumurta) yaptık. Peşinden, o alekayı bir mudğa11 (bir çiğnem et) hâline getirdik; ardından bu bir çiğnem eti, kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla (insan olarak) meydana getirdik. İşte yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir." (Mü’minûn,14)
Tıp ilmi, bu bilgilere ancak asrımızda ulaşabilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de ise; Cenâb-ı Hak, insanın yaratılış safhalarını 1400 küsûr sene evvel ilmî gerçeklere uygun bir sûrette haber vermiştir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş/ Nebiler Silsilesi - 1