Kitleler İsraf Ediliyor

Cemiyet Hayatımız

Kâmil ruhlar, ebedî kurtuluşa erebilmek için, etraflarında eğitim, hizmet ve merhamet ile kurtarılacak başka insanlar ararlar. Onlar kazandıkları her insanın muhteşem ecri, kaybettikleri her insanın da ağır vebâli altında olduklarının şuurundadırlar.

Geçtiği topraklara bereket saçacak güzel bir akarsuyun, doğru mecrâyı bulamayarak, bir lağım çukuruna akması ne hazindir. Günümüzde de insanlar, ekseriyet itibârıyla selde sürüklenen âvâre kütükler misâli dehşetli bir gaflet ve şuursuzluk içinde, karanlık meçhullere doğru akıp gitmektedirler.

Biz kendi insanımızı bu akıntılardan kurtaramazsak, onlara başkaları istedikleri şekli ve hâli vereceklerdir. Zira fizik boşluk kabul etmediği gibi gönüller de boşluk kabul etmez. İyi veya kötü birileri tarafından muhakkak doldurulur. Bardak boş olursa kimi asit doldurur, kimi içki. Biz o bardağı İslâm’ın âb-ı hayâtıyla, cennet kevserleriyle, rahmet zemzemleriyle doldurursak ona başkası müdâhale edemez.

Günümüzde maalesef kitleler israf ediliyor. Dışta ve içte, bilinen ve bilinmeyen pek çok düşmanın tesiriyle iffetsizlik, ahlâksızlık, kısa yoldan köşe dönmecilik yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Toplum olarak uçuruma doğru sürükleniyoruz.

Bulunduğumuz devir, çok nâzik bir devir… Allah muhâfaza buyursun, “Uydum kalabalığa!” deyip İslâmî duruşumuzdan tâviz verirsek, Kur’ân-ı Kerîm’de ilâhî azâba dûçâr oldukları haber verilen kavimlerden ne farkımız kalır?

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Sohbet ve Adabı, Erkam Yayınları