Kıyâmet Günü Hesaba Çekilecek İlk Üç Kişi

Sorularla İslam

Gizli şirk olan riyâ, en makbûl amelleri bile boşa çıkarıp sahibini ilâhî gazaba dûçâr eder. Bu sebeple müʼmin, ibadet ve tâatlerinde aldanışa düşmeden Âhiret hazırlığı yapmalıdır.

Gizli şirk olan riyâ ve gösteriş için kullukta bulunmanın çok hazin bir aldanış ve fecî bir âhiret iflâsı olduğu, şu hadîs-i şerîfte ne kadar da ibretli bir şekilde ifâde edilmektedir:

“Kıyâmet günü, aleyhlerinde ilk hükmedilen insanlar şunlardır:

Birincisi; şehîd edilen kimsedir. O, Allâh’ın huzûruna getirilir. Allah ona bahşettiği nîmetleri anlatır. O da, bunları îtirâf eder. Cenâb-ı Hak:

«–Öyleyse bunlara karşı ne yaptın?» diye sorunca adam:

«–Yâ Rabbi! Senʼin uğrunda şehîd edildim.» der.

Allah Teâlâ buyurur ki:

«–Yalan söyledin! Sen, yalnızca korkusuz ve cesur denilsin diye harbettin. Gerçekten öyle de denildi.»

(Sonra) onun hakkında emredilir ve ateşe atılıncaya kadar yüzüstü sürüklenir.

İkincisi; ilim öğrenen, başkalarına da öğreten, ayrıca Kur’ân okumakla da meşgul olan adamdır. O huzûra getirilir. Allah kendisine olan nîmetlerini anlatır. O da îtirâf eder. Cenâb-ı Hak:

«–Bunlara karşı ne yaptın?» diye sorunca adam:

«–İlim tahsîl ettim, onu başkalarına da öğrettim. Senʼin uğrunda Kur’ân da okudum.» der.

Allah Teâlâ buyurur ki:

«–Yalan söyledin! Sen ilmi, ancak âlim denilsin diye öğrendin; Kur’ânʼı da, ancak o kārîdir (kırâat ehlidir) denilsin diye okudun. Gerçekten, öyle de denildi.»

Sonra hakkında emrolunur ve ateşe, yani Cehennem’e atılıncaya kadar yüzüstü sürüklenir.

Üçüncüsü; Cenâb-ı Hakk’ın kendisini (imkân bakımından) genişlettiği, malın her çeşidinden verdiği adamdır. O getirilir. Allah ona verdiği nîmetlerini anlatır. O da bunları îtirâf eder. Cenâb-ı Hak:

«–Öyleyse bunlara karşı ne yaptın?» diye sorunca adam:

«–Hakkında infâk edilmesini emir buyurduğun hiçbir yol bırakmadım. Malımı ancak Senʼin yolunda harcadım.» der.

Cenâb-ı Hak buyurur:

«–Yalan söyledin! Onları ancak, cömerttir denilesin diye yaptın. Nitekim öyle de denildi.»

Sonra hakkında emredilir ve Cehennem’e atılıncaya kadar yüzüstü sürüklenir.” (Müslim, İmâre, 152)

Demek ki gizli şirk olan riyâ, en makbûl amelleri bile boşa çıkarıp sahibini ilâhî gazaba dûçâr eder. Bu sebeple müʼmin, ibadet ve tâatlerinde şu ilâhî hitâbın muhtevâsı içinde bulunmaya azmetmelidir:

“…Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, sâlih amel işlesin ve Rabbine ibadette (kullukta) hiçbir şeyi ortak koşmasın.” (el-Kehf, 110)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları, 2013