Kıyamet Suresi 17. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kıyamet Suresi 17. ayeti ne anlatıyor? Kıyamet Suresi 17. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kıyamet Suresi 17. Ayetinin Arapçası:

اِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْاٰنَهُۚ

Kıyamet Suresi 17. Ayetinin Meali (Anlamı):

Çünkü onu senin kalbinde toplayıp ezberletmek de, onu dilinde akıtıp okutmak da bize aittir.

Kıyamet Suresi 17. Ayetinin Tefsiri:

Bu âyetlerdeki hitabın kime yapıldığı ile alakalı iki farklı mâna mülahaza olunabilir:

Birincisi; hitap, mahşer yerinde kendini savunmak için mazeretler uydurmaya çalışan günahkâr insanadır. “Ey insan! O gün hesap verirken Hakk’ın huzurunda vicdanındakini acele söyleyip de işin içinden çıkacağım diye telaş etme. Sakın, dilini bile oynatma, zira onu, o bildiklerini derleyip toplayan sen değilsin, biziz. Biz onu derler toplar sana okuruz. Sen yalnız bizim okuduğumuzun ardınca gel ki o vakit tam hakkı söylemiş, yanlışlığa düşmemiş olursun” demektir.

İkincisi; hitap, Cebrâil’den vahyi alırken acele edip dilini kıpırdatan Resûlullah (s.a.s.)’edir. Nitekim bu ayetlerin inişi hakkında şöyle bir rivayet vardır: “Melek Cebrâil vahyi getirdiği zaman Resûlullah (s.a.s.), gelen vahyi unutmamak ve iyi bellemek için dilini, dudaklarını depretirdi. Bunun üzerine Allah Teâlâ bu ayetleri indirdi.” (Buhârî, Tefsir 75/1-2; Müslim, Salât, 148) Diğer bir ayette de: “Rasûlüm! Sana vahyedilmesi henüz tamamlanmadan önce unutma endişesiyle Kur’an’ı okumakta acele etme! «Rabbim! Benim ilmimi artır!» diye dua et” (Tâhâ 20/114) buyrulur.

Cenâb-ı Hak bu âyetlerde ezberletmek, okutmak ve mânasını öğretmek üzere üç hususta Efendimiz (s.a.s.)’e müjde verir. Nitekim âyette geçen “onu toplamak bize aittir” ifadesi, İbn Abbas’tan gelen bir rivayette “Onu senin sadrında toplamak yani onu sana, senin irade ve gayretin olmadan ezberletmek bize aittir” şeklinde tefsir edilir. (bk. Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân 28; Nesâî, İftitah 37)

Bu âyetleri dikkatlice incelediğimiz zaman burada Kur’an’ı okuma, ezberleme ve anlama metoduyla alakalı önemli kâidelere temas edildiği görülecektir:

  Öncelikle hocayı düzgün bir şekilde dinlemek. Böylece doğru bir şekilde ezber yapılmış olur.

  Dikkatli olmak, zihni toplamak, ezberi engelleyici hal ve hareketlerden uzak durmak.

  Allah’a güvenmek, O’nun kendi kitabını ezberlemeye çalışanlara yardım edeceğine ve zihinlerini açacağına inanmak.

  Allah Teâlâ’ya dua ve niyazda bulunmak.

  Hepsinden önemlisi ise, her türlü düşünce, söz ve davranışlarda gelip geçici basit hedeflerin değil, faydası sonsuza kadar devam edecek ebedî ve bâkî hedeflerin peşinden koşmak.

Çünkü bu hususta insanın çok büyük bir zâfiyetine dikkat çekilerek buyruluyor ki:

Kıyamet Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kıyamet Suresi 17. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.