Kızımın Saçını Okşamak İstiyorum

İzmir'in Ödemiş ilçesinde 6 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası yatağa mahkum kalan ve kök hücre tedavisiyle sağlığına kavuşma umudu artan Mutlu Çamlıbel, kızının saçlarını okşamak, elinden tutup dolaşmak istiyor.

Bir mandırada işçi olarak çalışan Mutlu Çamlıbel, 6 Ekim 2011'de sabah motosikletiyle işe giderken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Beyin kanaması geçiren, boynunda kırık, kalçasında çıkık oluşan Çamlıbel'in, 87 gün kaldığı yoğun bakım ünitesinde bir kez de kalbi durdu. Buradaki sağlık görevlilerin yaptığı müdahale sayesinde Çamlıbel hayata döndü.

Hayatını bir yardımseverin verdiği hasta yatağına bağlı sürdüren ve yaşama 8 yaşındaki kızı Nisa Nur'un sevgisiyle tutunan Çamlıbel, yeni başladığı kök hücre nakliyle ellerini kullanabilmenin hayalini kuruyor.

AİLEMLE AYNI SOFRADA OTURMAK, KIZIMI OKULA GÖTÜRMEK İSTİYORUM

Kızının ilk adımlarını attığı dönemde trafik kazası geçirdiğini, onu elinden tutup parka götürememenin burukluğunu yaşadığını anlatan Çamlıbel, şunları kaydetti:

"Ayaklarım kurtulmazsa bile ellerim kurtulsa kendi ihtiyaçlarımı yapabilirim. Şu anda bütün işlerimi eşim ve kızım görüyor, burnumu bile eşim siliyor. Tek istediğim çocuğumla ve eşimle doyasıya vakit geçirmek. Ben felç oldum yattım, onların hayatı benimkinden berbat oldu. Evin bütün yükü eşimin üstünde, ben de en azından kalan ömrümde onları rahat yaşatmak istiyorum. Sağlığıma kavuştuktan sonra en çok yapmak istediğim şey, çocuğumu okula götürmek, onunla dışarıda dolaşmak, beraber aynı sofraya oturup kızımın saçlarını okşamak. Sadece kızım ve eşim için yaşamak istiyorum."

BABAMIN SAÇLARINI OKŞAMASINI, BANA SARILMASINI İSTİYORUM

Çamlıbel ailesinin tek çocuğu Nisa Nur, babasının su ve yemek ihtiyaçları karşılanırken yardımcı oluyor.

Babasının sağlığına bir an önce kavuşmasını istediğini dile getiren Nisa Nur, onunla kahvaltı yapmayı ve saçlarını okşamasını çok arzu ettiğini söyledi.

Nisa Nur, arkadaşlarını babalarıyla gezerken gördüğünü ve kendisinin de sürekli bunun hayalini kurduğunu ifade ederek, "Babamın ayağı kalkması için, beni okula götürmesi, oyun oynaması için dua ediyorum. Her çocuk gibi babamla parka gidip oyun oynamak istiyorum. Saçlarımı okşamasını, bana sarılmasını istiyorum. Babam iyileşince bunların hepsini yapacağız inşallah." dedi.

Öte yandan Ödemiş Kaymakamlığının onayıyla Mutlu Çamlıbel'in kök hücre tedavisinin yapılması için ilçede yardım kampanyası başlatıldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.