Komşu Hakları Nelerdir?
Komşu hakları nelerdir? Koşu hakkı ile ilgili hadisler ve komşu hakkının önemi...
Komşuluk o derece mühimdir ki sadece bu dünya ile de sınırlı kalmamaktadır.
Hayatta iken sâlihlerle beraberlik ehemmiyetli olduğu gibi, kabirde de onlara komşu olmak büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. Bunu Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle ifâde buyurur:
“Ölülerinizi sâlih insanların arasına defnediniz.” (Deylemî, I, 102)
Bunlarla birlikte komşuların ufak tefek eziyet ve sıkıntılarına da katlanmak gerekir. Zîrâ Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği kişilerden biri de, komşusunun eziyetlerine Allah rızâsı için katlanan kimsedir. Allah Teâlâ onu, bir şekilde komşusunun fenâlığından muhâfaza eder. [Bkz. Ahmed, V, 176. 2) Bkz. Müslim, Îmân, 73.]
KOMŞU HAKLARI
Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- komşu hakları husûsunda şöyle buyurmuştur:
“Cebrâîl bana, dâimâ komşu hakkını tavsiye ederdi. Öyle ki ben, komşuları birbirine mîrasçı kılacak zannetmiştim!” (Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140)
“…Komşuna ihsanda bulun ki (kâmil bir) mü’min olasın...” (Tirmizî, Zühd, 2/2305; İbn-i Mâce, Zühd, 24)
Ebû Zer -radıyallâhu anh- şöyle der:
“Dostum Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bana şöyle vasiyet etti:
«Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da komşularrını gözden geçir ve gerekli gördüklerine güzel bir şekilde ikrâm et!»” (Müslim, Birr, 143)
Hadîs-i şerîf muktezâsınca komşu hakkını îfâya, yokluk dahî mâzeret değildir. İmkânı dar olan kişi de gücü nisbetinde komşusunu kollamak durumundadır. Zîrâ Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den şöyle bir ihtar vârid olmuştur:
“Komşusu açken tok yatan kimse mü’min değildir.” (Hâkim, II, 15; Heysemî, VIII, 167)
KOMŞULARA HUZURSUZLUK VERMEK İMAN ZAÂFIDIR!
Diğer taraftan komşulara huzursuzluk vermek, büyük bir îman zaafıdır. Komşular, öncelikle birbirlerinin şerrinden emîn olmalıdırlar. Nitekim Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’ın rivâyetine göre Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-:
“–Vallâhi îmân etmiş olmaz. Vallâhi îmân etmiş olmaz. Vallâhi îmân etmiş olmaz!” buyurdu. Sahâbîler:
“–Kim îmân etmiş olmaz, yâ Rasûlallâh?” diye sordular.
Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-:
“–Yapacağı fenâlıklardan komşusu emniyet içinde olmayan kimse!” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 29; Müslim, Îmân, 73; Tirmizî, Kıyâmet, 60)
KOMŞUSUNA KÖTÜLÜK YAPANLAR CENNETE GİREMEZ
Fenâlıklarından komşusu emniyette olmayan kimsenin cennete giremeyeceği de haber verilmiştir. [2]
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- komşu haklarını şöyle açıklar:
“Bir kişi, ehline ve malına gelecek kötülükten korktuğu için kapısını komşusuna kapalı tutmak zorunda kalıyorsa, o komşu, gerçek mü’min değildir. Aynı şekilde şerrinden emîn olunmayan komşu da gerçek mü’min değildir.
KOMŞU HAKKININ NE OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUN?
- Senden yardım dilediğinde yardım etmen, borç istediğinde vermen,
- Muhtaç olduğunda ihtiyacını görmen,
- Hastalandığında ziyâret etmen,
- Bir hayra kavuştuğunda tebrik etmen,
- Musîbete uğradığında tâziyede bulunman,
- Öldüğünde cenâzesine katılman,
- İzni olmadıkça binânı onun binâsından daha yüksek yapıp rüzgârına mânî olmaman,
- Çorbandan az da olsa ona da göndermek sûretiyle tencerenin kokusuyla onu rahatsız etmemendir.
- Bir meyve satın aldığında ona da hediye et,
- Eğer bunu yapamazsan meyveyi evine (komşuna göstermeden) gizlice getir.
- Onu çocuğun da dışarı götürüp, komşunun çocuğunu özendirmesin.” (Beyhakî, Şuab, VII, 83; Kurtubî, V, 120-123)
Komşuya verilecek veya ondan gelecek herhangi bir hediyeyi kesinlikle küçük görmemelidir. Her vesîleyle onların gönlünü almaya bakmalı, devamlı ikram ve ihsanda bulunmalıdır. Allah Rasûlü -sallâlllâhu aleyhi ve sellem- ne güzel buyurur:
“Birbirinize hediye veriniz. Çünkü hediye, gönüllerdeki dargınlığı yok eder. Komşu hanımlar birbiriyle hediyeleşmeyi küçümsemesin! Alıp verdikleri şey, azıcık bir koyun paçası bile olsa!..” (Tirmizî, Velâ, 6/2130)
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Faziletler Medeniyeti-2, Erkam Yayınları