Köpeklere Merhamet Allah'a Ulaşmaya Vesile
Hayvanlara muhabbetle ve saygı ile bakmak ve hizmet etmek ilâhî inâyete erişmeye bir vesîledir. Bu anlamda Hâlık’tan ötürü mahlûkâta, yine O’nun muhabbetiyle nazar ederek, fedâkârâne hizmet etmeliyiz.
Bahâuddin Nakşibend -kuddise sirruh- şöyle der:
“Arayış içinde olduğum ilk günlerde Allah Teâlâ’nın sevgili kullarından olan Emir Külâl Hazretleri ile karşılaştım. O zaman cezbe hâlim ileriydi. Bana şöyle dedi:
«–Gönül almaya bak; güçsüzlere hizmet et! Zayıfları, gönlü kırıkları koru! Onlar öyle kimselerdir ki, halktan hiçbir gelirleri yoktur. Bununla beraber tam bir kalp huzuru, tevâzû ve kırıklık içinde kalıp giderler. Onları ara bul!»
Bu kadri yüce zâtın emrini tuttum. Söylediği yolda uzun süre çalıştım. Bundan sonra o Allah dostu, bana hayvanlara hizmet etmemi emretti. Onların hastalıklarını tedâvî etmemi söyledi. Tek başıma onların yaralarını sarmayı, temizlemeyi ve bu işleri de iyi niyetle, ihlâsla yapmamı tavsiye buyurdu. Bu hizmeti de yerine getirdim. Bana nasıl târif ettiyse öyle yaptım. Bu sıralarda benliğim o hâle geldi ki, yolda giderken bir köpek görecek olsam, olduğum yerde durur, önce onun geçip gitmesini beklerdim. Ondan evvel adım atmazdım.
Bundan sonra bana köpeklere muhabbetle ve saygı ile bakmamı ve bu hizmetlerim vesîlesiyle ilâhî inâyete erişmeye çalışmamı emretti…” [1]
Bu misâl, Hâlık’tan ötürü mahlûkâta, yine O’nun muhabbetiyle nazar ederek, fedâkârâne hizmetin müşahhas bir tezâhürüdür.
[1] Abdülmecid Hânî, el-Hadâiku’l-Verdiyye, trc. Abdülkadir Akçiçek, İstanbul 1986, s. 545-547.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları