Kötü Nefes Kokusuna Karşı Tavsiyeler

Kötü nefes kokusuna sakız veya ağız spreyleri gibi geçici çözümler yerine kalıcı çözüm arıyorsanız bu habere bir göz atın.

Kötü nefes kokusu oldukça can sıkıcı bir sorundur. Bu dertle boğuşan çoğu insan, kötü nefes kokusundan kurtulmak için ağız spreylerine veya sakız çiğnemeye başvurmakta. Ancak, bu gibi yöntemler nefes kokusu problemine geçici çözümler üretmekten öteye geçemiyor. Uzmanlara göre düzenli diş fırçalamak bile yeterli olmayabilir.

KÖTÜ NEFES KOKUSUNUN SEBEBİ NEDİR?

Kötü nefes kokusunun nedeni, uçucu sülfür bileşikleridir. Uzmanlar, bu bileşiklerin ağızdaki enfeksiyonlara veya diş eti rahatsızlıklarına bağlı olarak oluşan bakterilerin etkileşimleri sonucunda oluştuğunu düşünüyor.

Ağız içerisinde geniş bir alan tutan, küçük çukurlu ve yarıklı yapıdaki dil, uçucu sülfür bileşiklerine zemin hazırlıyor. Özellikle sabahları karşılaştığın dil üzerinde biriken beyaz tabaka ise oldukça can sıkıcı durumlar yaratabiliyor. Sabahları nefes kokusunda gözlemlenen artış da bu nedenden kaynaklı.

İşte uzmanların kötü nefes kokusundan kurtulma konusundaki tavsiyeleri:

DİLİNİZİ TEMİZLEYİN

Dil temizliği, uçucu sülfür bileşiklerinin oluşumuna neden olan bakterileri temizler ve ağızda oluşan kokuyu azaltır. Bunu, basitçe dilinizi fırçalayarak yapabilirsiniz. Daha etkili bir yöntem ise dil temizleyicilerden faydalanmak. Çünkü bu işlem normal diş fırçası ile yapıldığında, kokuya neden olan bakteriler temizlenmekten çok dil üzerinde çeşitli noktalara dağılabiliyor. Diş fırçasıyla dil temizliği yapıldığında nefes kokusu %33 oranında azalırken, aynı işlem dil temizleyiciyle yapıldığında bu oran %42’ye kadar çıkabiliyor. Ayrıca, dil temizleyici kullanımının etkileri daha uzun ömürlü oluyor.

GÜNDE İKİ KEZ DİŞ FIRÇASI VE DİŞ İPİ KULLANIN

Bu öneriyi defalarca duymuş olabilirsiniz ancak bir kere daha söylemek zorundayız. Günde iki kere dişleri fırçalamak ve diş ipi kullanmak, ağızdaki yemek artıklarını ve mikroorganizmalarını temizler; dolayısı ile sülfür bileşiklerinin oluşmasını engeller. Ayrıca, diş eti iltihabı ve periyodontit gibi rahatsızlıklarınız varsa mutlaka bir uzmana görünmenizde fayda var.

ASLA SUSUZ KALMAYIN

Ağzınız kuru kaldığı zaman, diş etinizde ve dilinizde bulunan ölü hücreler yeterli miktarda tükürük bulunmadığı için temizlenemez. Bu yüzden, ağız içindeki bakterilerde ve dolayısı ile sülfür bileşiklerinde artış gözlemlenir. Bu durumun önüne geçebilmek için bol içme suyu tüketebilir veya ağzınızı sık sık temiz suyla çalkalayabilirsiniz.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.