Kovid-19’a Karşı Anadolu Propolisinin Koruyuculuğu Tespit Edildi

Güvenilir Ürün Platformu Danışma Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı: -"Kovid-19 enfeksiyonuna karşı Anadolu propolisi kullanımının yüzde 98 koruyuculuk sağladığı tespit edilmiştir"

Anadolu propolisinin Kovid-19’a karşı profilaktik özelliğini araştırmak için Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Acil Tıp kliniklerinde yürütülen bilimsel çalışmaya göre Kovid-19 enfeksiyonuna karşı Anadolu propolisi kullanımının yüzde 98 oranında koruyuculuk sağladığı tespit edildi.

Güvenilir Ürün Platformu'ndan yapılan açıklamada, Kovid-19 enfeksiyonuna karşı Anadolu propolisinin ve arı ürünlerinin koruyuculuğu anlatan Güvenilir Ürün Platformu Danışma Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı ve Eczacı Doç.Dr.Engin Celep mevcut araştırmalar hakkında da bilgi verdi.

Samancı, yapılan bilimsel çalışmaların Anadolu propolisinin, kovid-19 pandemisinde yararlanılabilecek etkili doğal bir gıda olduğunu gösterdiğini belirterek, 'Kovid-19 ile birlikte hastalık semptomlarını azaltmaya ve destek tedavilere yönelik arayışı arttı. Anadolu propolisi doğal bir bağışıklık desteği olarak ilk dikkat çeken besinlerden biri oldu. Yapılan bilimsel çalışmalarda, Anadolu propolisi, Covid-19 enfeksiyonunun gelişim ve bulaş riskini azalttığı görüldü.” ifadelerini kullandı.

Anadolu propolisinin Kovid-19’a karşı profilaktik özelliğini araştıran ilk çalışmanın ülkemizden çıktığını vurgulayan Samancı, '2021 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Acil Tıp kliniklerinde yürütülen bilimsel araştırmada, yüzde 30 konsantrasyonlu Anadolu propolisi tüketiminin Kovid-19 virüs bulaş riski yüksek olan sağlık çalışanlarında koruyucu etkinliği değerlendirilmiştir. 209 sağlık çalışanının katıldığı bu araştırma 1 ay sürmüştür ve katılımcılara günde 2 kez 20 damla Anadolu propolisi verilmiştir. Çalışmanın sonucunda, Kovid-19 enfeksiyonuna karşı Anadolu propolisi kullanımının yüzde 98 oranında koruyuculuk sağladığı tespit edilmiştir.” açıklamasında bulundu.

Piyasada çok fazla sahte arı ürünü gördüklerini aktaran Samancı, şunları kaydetti:

'Bu ürünlerle tüketici kandırılıyor ve sağlıkları riske atılıyor. Yapılan araştırmalarda, piyasaya sunulan ürünlerde etiketlerinde belirtilen miktarlarda propolis bulunmadığı, özütleme yönteminin ise yanlış beyan edildiği görülüyor. Ürünlerin birçoğunda, koruyucu ve katkı maddesi bulunduğu halde, etiketinde beyan edilmediği görülmüştür. Propolis alırken mutlaka patentli özütleme teknolojisi ile glikol, etanol, gliserol gibi bir işlem yardımcıları ile özütlenen damla formlar tercih edilmelidir. Tüketici propolis alırken, Sözleşmeli Arıcılık Modeli’yle üretilen ve uzman gıda mühendisleri kontrolünde özütlenen Anadolu propolisi olmasına dikkat etmeli. Özellikle GMP, BRC, IFS gibi uluslararası gıda güvenliği ve kalite sertifikaları olan ürünleri tercih etmeye özen göstermeli.”

-Nefes darlığının iyileşmesinde oldukça anlamlı sonuçlar var

Doç. Dr. Engin Celep de propolisin, doğal bir arı ürünü olduğunu bildirerek, 'Yüksek oranda polifenolik bileşen içerir ve buna bağlı olarak antioksidan aktivite gösterir. Coğrafyamızdan elde edilen diğer arı ürünleri gibi propolis de, zengin polifenolik profile ve besin içeriğine sahiptir. Anadolu propolisinin içeriğinde en az 15 farklı fenolik ve flavonoid bileşen bulunur. Bu bileşenler yüksek antioksidan ve antienflamatuvar özellikte olup bağışıklık sistemimizi destekler. Yürütülen bilimsel araştırmalar, Anadolu propolisinin solunum yolu hastalıkları, üriner sistem enfeksiyonları, gastrointestinal hastalıklar, cilt hastalıkları, yara ve yanıklar, kanser, diyabet ve son olarak Kovid-19 tedavisinde fayda sağladığını göstermektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Celep, şu bilgileri paylaştı:

“Anadolu propolisinin hastalık sürecinde kullanımına etkisine dair yayınlanan olgu raporu da ülkemizden geldi. 2021 yılı Nisan ayında, Acta Medica Mediterranae dergisinde yayınlanan “Covid-19 ve Anadolu Propolisi: Bir olgu sunumu' isimli olgu raporunda, korona testi pozitif çıkan 38 yaşındaki hastanın medikal tedavi sürecine ek olarak yüzde 30 oranında Anadolu propolisi damla kullanımı ve hastalığın seyrine etkisi bildirilmiştir. Hastanın hafif boğaz kaşıntısı ile başlayan ev karantinası ilerleyen günlerde yüksek ateş ve şiddetli öksürük şikayetiyle hastanede devam etmiştir. Hastaneye yatışının 3. günü medikal destek ve ek ilaç alımına rağmen şiddetli solunum yetmezliğine bağlı olarak yoğun bakıma sevk edilmiştir.

Tedavisini düzenleyen hekim destek tedavi olarak günlük 20-80 damla yüzde 30 oranında Anadolu propolisi damla alımına karar vermiş. yüzde 30 oranında Anadolu propolisi damlanın etkisi 3. günde nefes almada rahatlama olarak görüldü. Hasta 7. günde yoğun bakımdan çıkarılmış ve mekanik solunum desteği kesilmiştir. Normal serviste de 10 gün daha bakımı ve yüzde 30 oranında Anadolu propolisi damla alımı devam eden hastanın taburculuk süreci sonrasındaki ilk kontrolde akciğer görüntülemesinde belirgin iyileşme olduğu belirtildi. Sonraki 15. gün kontrolünde akciğerlerinin tamamen iyileştiği bildirilmiştir. Olgu raporu değerlendirildiğinde; mevcut koronavirüs medikal tedavisine günlük 20-80 damla yüzde 30 oranında Anadolu propolisi damla eklenmesinin, hastanın akciğer bulgularının tamamen gerilemesi ve normale dönmesi ile nefes darlığının iyileşmesinde oldukça anlamlı sonuçlar sağladığı görüldü.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.