Küçük Yürekler Mehmetçik İçin Attı

Bursa'da bir ortaokulun öğrencileri, Kayseri'deki 1. Komando Tugayı ile Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'de bulunan geçici birliklerde görevli askerlere moral için kestane şekeri alıp, mektup gönderdi.

Bursa'da bir ortaokulun öğrencileri, okula adı verilen Erman Aydın'ın şehit düştüğü Tunceli'deki karakola, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'de bulunan geçici birlikler ile yakın zamanda şehitler veren Kayseri'deki 1. Komando Tugayı'nda görevli askerlere moral vermek için harçlıklarını biriktirip aldıkları kestane şekeri ile mektup gönderdi.

Merkez Osmangazi ilçesinde Şehit Jandarma Çavuş Erman Aydın İlkokul, Ortaokul-İmam Hatip Ortaokulu'ndaki öğrenciler, harçlıklarıyla kestane şekeri aldı.

MİNİK ÖĞRENCİLERDEN MEHMETÇİĞE MEKTUP

Öğrenciler, okulun adını taşıyan Jandarma Çavuş Erman Aydın'ın görev yaparken 2010 yılında şehit olduğu Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde kurulu Sarıyayla Karakoluna, çarşı iznine çıkan askerleri hedef alan terör saldırısı sonucu şehitler veren Kayseri'deki 1. Komando Tugayı ile Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'de bulunan geçici birliklerde görevli askerlere moral vermek için mektup da yazdı.

Paketlenen kestane şekerleri ile mektuplar Mehmetçiklere gönderildi.

Okulun müdürü Sebih Polat, öğrencilerin moral vermek amacıyla askerlere mektup yazdıklarını söyledi. Öğrencilerin mektupların yanında harçlıklarıyla aldıkları kestane şekerlerini de askerlere gönderdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"1. Komando Tugayındaki askerlerimize, Fırat Kalkanı Harekatına katılan askerlerimize hem de okulumuza ismi verilen Jandarma Çavuş Erman Aydın'ın şehit düştüğü bölgeye yani Nazimiye ilçesindeki karakola da kestane şekerlerimizi gönderiyoruz. Öğrencilerimiz askerlerimiz için mektup da yazdı.

Öğrencilerimiz her zaman ve her zeminde askerlerimizle beraber olduklarını göstermek için böylesine duyarlı bir davranış gösterdi. Hani deniliyor ya "Üzülmeyiniz sizinledir Allah". Biz de buna inanarak bu duygu ve düşüncelerle bu destekleri vermeye devam ediyoruz. Okulumuzda bin 400 öğrencimiz var. Öğrencilerimiz harçlıklarını harcamamış bizlere kestane şekeri olarak vermiştir. Biz de bunu askerlerimize gönderdik. Böylece onlarla beraber olduğumuzu göstermiş olacağız."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.